Yerli Araç Kullan, TÜRKİYE Kazansın.Vatandaşımız KAZANSIN

Sanayi Bakanlığı; "Bir arabanın yerli olması için başka ne gerekir"

Yerli otomobil çalışmalarıyla beraber yerli otomobil tartışmaları sürüyor.İflas eden İsveçli Saab Cars firmasının fabrika ve 9-3 modelini satın alan NEVS firmasının çoğunluğu Çin firmalarına ait.Bu proje ve tartışmaların ışığında Cadillac BLS, 
Saab 9-3 modellerini, Phoneix adlı platformu, SAAB markasının Saab adıyla uçak



üreten İsveçli firmaya ait olduğunu öğrendik, öğreniyoruz, öğreneceğiz gibi duruyor..Tartışmalar devam ederken Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, internet sitesinde son 3 günde Bakanımızın bu konuya ilgili görüşlerini yayınlamış.


Aşağıda bu görüşleri okuyabilirsiniz;
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık; "Bu arabanın markası bir Türkiye markası olacak, bütün fikri mülkiyet hakları Türkiye'nin olacak. Aracın tüm teknolojileri Türkiye'de ama gerektiğinde uluslararası işbirliği ile geliştirilecek, arabadaki üretilen parçaların minimum yüzde 85'i Türkiye'de üretilecek, şimdi bu yerli olmaz mı?"


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin milli bir proje olduğunu belirterek, "Türkiye eğer gelecekte otomotivde 'var olacağım' diyorsa kendi markasını üretmelidir. Kendi markasını üretmek iddiasında olan bir Türkiye, SAAB markasını ne yapsın? Biz markayı satın almadık, SAAB markasıyla üretim de yapmayacağız" ifadelerini kullandı.


Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Işık, katıldığı programda yerli otomobile ilişkin soruları yanıtladı.





Yerli otomobille ilgili 1,5 yıl çok yoğun bir çalışma yaptıklarını belirten Işık, attıkları her adıma çok dikkat ettiklerini ifade etti.


Yerli otomobilin prototiplerini Anadolu Ajansı’nın Editör Masasında paylaştıklarını, ondan sonra bunun Türkiye'nin gündemine oturduğunu hatırlatan Işık, "İlk tanıtıldığı gün de sanıyorum sosyal medyada trend topik oldu. Hatta geçen gün arkadaşlarımız söylediler, arama motorlarının birinde en çok aranan kelimelerden biri yerli otomobil olmuş" görüşüne yer verdi.


Bunun, toplumun bu projeye ne kadar ilgi duyduğunu ve ne kadar da sahiplendiğinin çok güzel bir göstergesi olduğuna işaret eden Işık, "Bir buçuk yıllık emeğin toplumda karşılığını görmüş olmak hem bizi çok memnun etti, hem de ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığımızı bir kez daha bize hatırlatmış oldu" ifadelerini kullandı.


Işık, hem olumlu hem de eleştiri açısından iyi niyetle yapılan bütün eleştirileri de ekiplerinin sürekli not ettiğini ve bundan ders çıkarmanın gayreti içerisinde olduklarını kaydetti.


"Bazı gruplar bu işi itibarsızlaştırmaya çalıştı"


Medyada iki farklı anlayış bulunduğuna işaret eden Işık, bunlardan birisinin 'Türkiye bu işi yapmalı' yönünde olduğunu, bir kısmının ise aynen devrim arabaları sürecinde olduğu gibi bu işi itibarsızlaştırma gayretinde bulunduğunu ifade etti. Işık, şöyle devam etti:


"Bu paralel ihanet şebekesinin medyası, hemen, derhal bu işin itibarsızlaştırılması için anında düğmeye basılmış gibi aleyhte yayınlar yapmaya başladı. 'İşte bu SAAB'dan alınmış, bunun neresi yerliymiş?' Halbuki biz çok açık ve net bazı şeyleri koyduk ortaya. Kamuoyundan gizlediğimiz bir şey yok çünkü bu bir milli proje, milli dava aslında. 'Özellikle nerede kaldı bu yerli araba, milleti kandırıyorsunuz' diyen bazı gruplar da hemen bu işi itibarsızlaştırma noktasına götürmeye çalıştılar. SAAB sözcüsü bugün bu haberi yalanladı twitter üzerinden."


"Biz bir Türk markası oluşturmaya çalışıyoruz"

Kendilerinin bir Türk markası oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Işık, "Biz Türk markası oluşturmaya çalışırken SAAB’ın markasını ne yapayım? Ama ben bu platformu satın aldım, fikri mülkiyet haklarını satın aldım. Bu satın aldığım markanın SAAB 9-3’ün 4 tane modeli 'sedan, wagon, cup ve suv'. Bu 4 modeli satın aldım, ben bunları SAAB olarak geliştirmeyeceğim. Ben bunları Türk markası olarak geliştireceğim" görüşüne yer verdi.


İşin başında oldukları ve SAAB’la yani NEVS firmasıyla bu konuda tam bir mutabakat içerisinde bulunduklarını dile getiren Işık, her milli meselede böyle gayri milli tavır göstermenin kimseye bir fayda getirmeyeceğini kaydetti.


Işık, "Burada bizim yaptığımız çok belli, biz diyoruz ki bu bir milli projedir. Türkiye eğer gelecekte otomotivde 'var olacağım' diyorsa kendi markasını üretmelidir. Kendi markasını üretmek iddiasında olan bir Türkiye SAAB markasını ne yapsın? Biz markayı satın almadık, adamlar da bize markayı satmadı. SAAB markasıyla üretim de yapmayacağız. Bu bir platform ve SAAB'ın geliştirdiği platform" ifadelerini kullandı.


"Projenin hayata geçmemesi için hiçbir gerekçe yok"


Projenin hayata geçmesi için de kendisinin bizzat ekibiyle, TÜBİTAK ile beraber ve Türkiye’nin tüm birikimini kullanarak, ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade eden Işık, halk desteği, siyasi irade varsa bunun hayata geçmemesi için hiç bir gerekçe olmadığını belirtti.


Işık, "Bu açıdan inşallah bu proje hayata geçecek. Devrim otomobilinde yaşanan hayal kırıklığını, Allah'ın izniyle milletimize yaşatmayacağız, bunun içinde kılı kırk yaran bir titizlikle çalışıyoruz, insanlarımız umudunu boşa çıkarmamak için çok dikkatli davranıyoruz" dedi.


Şu anda bütün dünyanın artık elektrikli otomobile doğru gittiğine, Volkswagen’in emisyon skandalından sonra da bu sürecin hızlanacağına dikkati çeken Işık, Türkiye için bir fırsat penceresi olduğunu ve ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Projenin yerliliğine dönük eleştirilere de değinen Işık, şu bilgileri verdi:


"Şimdi, 'Bunun neresi yerli' diyorlar. Türkiye olarak iki yolum var, ya bu arabayı tamamen her şeyini sıfırdan kendim tasarlayacağım, kendim mühendisliğini yapacağım, kendim prototipini hazırlayacağım her şeyi kendim üreteceğim. Bunun maliyeti bana en az 3 yıl, ortalama 5 yıl ve yaklaşık 1 milyar dolar, ya bu yolu deneyeceğim ya da dünyada bu konuda kendini ispat etmiş, bana en az 3 yıl ortalama 5 yıl ve bir milyar dolar kazandıracak bir markanın fikri mülkiyet haklarını satın alacağım. Bunu yaptım. Bu bana ne kazandırdı? Ortalama beş yıl kazandırdı, 1 milyar dolar harcayarak yapacağım ve ispat konusunda da zorlanacağım bir işyerine 40 milyon avroya, 4 tane ayrı modeli Türkiye'ye kazandırmış oldu."


"Bir arabanın yerli olması için başka ne gerekir"


Bu arabanın markasının bir Türkiye markası olacağına, bütün fikri mülkiyet haklarının sahibinin de Türkiye olacağına dikkati çeken Işık, aracın tüm teknolojilerinin Türkiye’de ama gerektiğinde uluslararası işbirliği ile gerçekleştirileceğini, geliştirileceğini kaydetti.


Arabadaki üretilen parçaların minimum yüzde 85i'nin de Türkiye'de üretileceğine işaret eden Işık, "Şimdi bu yerli olmaz mı? Soruyorum bir arabanın yerli olması için daha ne gerekir, başka ne gerekir bütün dünya otomobilde bu şekilde yola gitmiş, biz, bir de Amerika’yı yeniden mi keşfedelim?" ifadelerine yer verdi.

23.10.2015 22:35:53 http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=18461&lng=tr


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık;"2019 yılı sonu gibi seri üretime geçeceğiz"



Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil konusunda dünyada birikimi olan ve gerçekten dünya tüketicisinin hem Türkiye'deki insanların güvenini kazanmış bir firmanın fikri mülkiyet haklarını satın aldıklarını belirterek, "İtibarsızlaştırmak için NEVS firmasına Çin firması diyorlar. NEVS firması İsveç firması, çalışanların tamamı İsveçli veya Avrupalı. SAAB zora girince o firmayı, Çinliler satın almış ama her şey İsveç'te" dedi.


Bakan Işık, katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'nin mutlaka yerli bir arabaya ihtiyacı olduğu konusunda toplumun önemli bir kesiminde çok ciddi bir arzu bulunduğunu belirten Işık, "Kimse 'Ya bize ne gerek var?' demedi, paralelcilerin dışında ve Türkiye'nin milli proje geliştirmesine karşı çok dar bir kitlenin dışında" diye konuştu. Son bir haftada en fazla tartışılan konunun yerli otomobil olduğuna işaret eden Işık, bu durumun da halkın yerli araca ne kadar ilgi gösterdiğini ortaya koyduğunu ifade etti.


Işık, bu konuda çok güzel değerlendirmeler yanında eleştiriler de olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Toplumun çok önemli bir kısmı bu olaya pozitif yaklaştı. Eleştirenler dahi pozitif yaklaştı. Prototip üretimi tamamladık, prototiplerin üzerine TÜBİTAK'ın teknolojileri yüklenmeye başlıyor. Bu teknolojiler yüklenecek ve 30-40 araçlık bir filoyu 2016 yılında üretmiş olacağız. TÜBİTAK'ın otomobille ilgili teknolojik birikimini bu araçlarımıza yükleyeceğiz. İsveçli SAAB 9.3'e ait 4 ayrı modelin biz bütün fikri mülkiyet haklarını da satın aldık yani artık o araçlar bizim bundan sonra, her türlü geliştirmeyi o araçlar üzerinde yapacağız. Bizim kendi teknolojimizi uygulayıp geliştirme yapabileceğimiz bir platforma ihtiyacımız vardı, bu platformu ya 1 milyar dolara yakın para harcayarak ve yaklaşık 5 yılda kendimiz sıfırdan geliştirecektik ki bu çok pahalı ve çok uzun bir yöntem ya da dünyada bu konuda kendini ispat etmiş şu anda da üretimde olmayan bizim açımızdan da Türk tüketicisine de son derece hitap eden bir aracın platformunu satın alıp bunun üzerinden kendi teknolojimizi uygulama ve geliştirme noktasında olacaktık. Şu anda da bunu yapıyoruz bununla Türkiye ortalama 5 yıl ve yaklaşık 1 milyar dolarlık bir maliyeti kazanmış oldu. Biz hazır platformu satın aldık ama bu işin başlangıcı bundan sonra yerli otomobili biz kendimiz geliştireceğiz."


"2019 yılı sonu gibi seri üretime geçeceğiz"
Işık, yerli otomobil konusunda 4 yıllık bir takvim oluşturduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Arabanın yerli olması için Türkiye'nin markası olacak. Türkiye'nin markası olmayınca, yerli demek çok kolay değil. İkincisi geliştireceğimiz araçların fikri mülkiyet hakları Türkiye'de olacak yani sahibi biz olacağız yerli otomobil milli otomobil için bu da önemli. Üçüncüsü, aracın bütün teknolojisini TÜBİTAK'ın liderliğinde geliştireceğiz ama geliştirirken de dünyada bu konuda iyi firmalarla işbirliği yapacağız. Bunlardan bir tanesi İsveç'in NEVS firması, onlarla da işbirliği yapacağız ama kendi teknolojilerimiz var. Mesela bizim bataryada, elektrikli tahrik sistemlerinde, motor sürücülerimizde çok ciddi teknolojimiz var, yazılım ve donanımda birikimimiz var, bunları bu konuda güçlü firmalarla işbirliği içerisinde tüketiciye en iyi şekilde sunmak için işbirliği halinde çalışacağız. Dördüncüsü, üretimi Türkiye'de yapacağız, parçalarında minimum yüzde 85'i de Türkiye'de üretilecek. Şimdi böyle bir otomobil milli bir otomobil olmaz mı? Yerli otomobil olmaz mı? Markan senin, her türlü fikri mülkiyet hakkı sende, teknolojiyi Türkiye'de geliştiriyorsun ve üretimin en az yüzde 85'ini Türkiye'de yapıyorsun. Bu milli araba olmayacaksa yerli araba olmayacaksa kim olacak?"


Yerli otomobilin 2020 yılından önce tamamlanacağını ve 2019 yılı sonu gibi seri üretime geçileceğini bildiren Işık, "Şu anda da çok ciddi güzel şeyler alıyoruz. Mesela geçen gün bir vatandaşımız aramış ve ben şimdiden 2 arabanın parasını yatırmak istiyorum, nereye yatıracağım diye sormuş. Yerli otomobile inanılmaz bir ilgi var. Bir elektrik elektronik mühendisi 'Ben bu projede hiç ücret almadan çalışmak istiyorum' diyor. Yani toplumumuzun bu sadece 55-60 yıldır beklentisi değil, bu aslında 1894 yılında talimatı verilmiş bir projenin ilk defa bu kadar somut hale gelmesinin verdiği heyecan var Türkiye'de. Babayiğit ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Babayiğit'in tesisi nerede kurmak istediği bizim açımızdan çok önemli. O dönemde istişareler yapılıp ona göre karar verilecek, 2016 yılının ilk çeyreğine kadar bu konuyu da netleştirmeyi hedefliyoruz" ifadesini kullandı.


"Tırla gelmeyecekti de neyle gelecekti?"


Işık, "Yerli otomobilin tırla Türkiye'ye gelmesi" konusuna da değinerek, "Tırla gelmeyecekti de neyle gelecekti? Biz şimdi şöyle bir şey yapıyor olsaydık bunu burada yüzde 100 kendimiz geliştirdik, arabanın her şeyini kendimiz yaptık, ürettik gibi bir iddiada olsaydık, bugün mahcup olmamız gerekirdi. Halbuki biz baştan beri çok dikkatli bir dil kullanmaya çalışıyoruz. Şimdi adam İsveç'te arabaya binerken fotoğraf çekmiş sanki arabanın içinde esrar geliyor Türkiye'ye bu kadar böyle büyütmüş. Bu konuda dünyada birikimi olan ve gerçekten dünya tüketicisinin hem Türkiye'deki insanların güvenini kazanmış ama bugün özellikle üretimde olmayan bir rekabet endişesi taşımayacağımız bir firmanın fikri mülkiyet haklarını satın aldık. İtibarsızlaştırmak için şimdi NEVS firmasına Çin firması diyorlar. NEVS firması İsveç firması, çalışanların tamamı İsveçli veya Avrupalı. SAAB zora girince firmayı, Çinliler satın almış ama her şey İsveç'te ve her şey orada birikim orada biz onlarla işbirliği yapacağız, teknoloji geliştirirken onların birikiminden faydalanacağız, bunu yapmayan dünyada bir otomobil firması yok" ifadesini kullandı.

"Yerli otomobile ÖTV uygulanacak mı?" sorusunu da cevaplayan Işık, "Maliye Bakanlığı ile mutabakatımız var önümüzdeki süreçte bu konuyla ilgili Türkiye'nin otomotiv üretimini de destekleyecek sadece yerli arabaya özel değil, bütün otomotiv üretimini de destekleyecek vergilendirme mekanizması ile ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Şu anda elektrikli araçlarda ÖTV yüzde 3 ama sadece elektrikli araçlarda, menzil uzatıcılarla ilgili henüz bir değerlendirme yapılmadı" dedi.


22.10.2015 19:28:12 http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=18441&lng=tr


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Devrim otomobiline yaptıkları gibi bu projeyi boğma girişimine müsaade etmeyeceğiz. İnşallah Türkiye kendi otomobilini yapacak ve bir Türk markasıyla bütün dünyaya da satacak" dedi.



Işık, trambüslerin toplu ulaşımda kullanılmaya başlanması nedeniyle Malatya Büyükşehir Belediyesince düzenlenen törende, böylesi bir etkinliğe katılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.


Kente güzel hizmetler kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır'a teşekkür eden Işık, şehirlerde karşılaşılan en önemli problemlerin başında ulaşım ve hava kirliliğinin geldiğini vurguladı.


Trambüs projesiyle aynı anda iki soruna da önemli bir çözüm getirildiğini hatırlatan Işık, elektrikle çalışan bu toplu taşıma araçların sıfır emisyonla şehir içerisinde hava kirliğini önlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti.


Işık, kente yapılan hizmetlerin aynı zamanda Türkiye'nin yerli üretimine de destek sağladığına dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:


"Bir zamanlar 'Türk aklı otomobil mi yapar' dediler. Yapar. Güney Kore 1960 yılında açlık çekerken bugün dünyada 4-5 çok iyi bilinen otomobil markası var. Türkiye'nin niye otomobil markası yok. Bu ülke, tarihin her döneminde insanlığa medeniyeti öğretmiştir. Bu ülkenin kendi otomobilini, uçağını ve teknolojisini geliştirme imkanı, kapasitesi, potansiyeli yok mu. Peki niye bugüne kadar geri kaldık. Bazı konularda neden arzu ettiğimiz noktada değiliz. İşte burada zihniyet savaşı var. Birileri bu ülkenin sadece pazar olmasını istiyor. Ne varsa ithal edelim, burada tüketsinler. Bu ülke ne üretebiliyorsa yerli üretecek, bu ülke kendi otomobilini de Allah'ın izniyle yapacak."


"Devrim otomobilini boğdular"


Işık, Türkiye'nin otomobil hayalinin Cumhuriyet öncesine dayandığını anımsattı.

Yerli otomobili o tarihte yaptırmadıklarını anlatan Işık, "Şartlar uygun değildi diyelim. 1961 yılında devrim otomobili yapıldı. Peki ne oldu da o gün devrim otomobil hayata geçmedi de bugün bizim özellikle dünyada büyük bir başarı olarak gördüğümüz Güney Kore'nin markaları çıktı. Türkiye'de o dönemde otomobil ithalatı yapan bir takım çıkar odaklarıyla ülkemizin gelişmesini istemeyen bazı odaklar işbirliği yaptı. Siyasi irade de yapılan işin arkasında durmadı ve devrim otomobilini boğdular" diye konuştu.


"Türkiye kendi otomobilini yapacak ve bir Türk markasıyla dünyaya otomobil satacağız" dediklerini hatırlatan Işık, bu konuda yaklaşık 1,5 yıldır çok titiz bir çalışma yürüttüklerini dile getirdi.


"Birileri fena halde korkuyor"

Dünyada bu işte tecrübeli firmalarla işbirliğini çok önemsedikleri ve prototipleri geçen hafta tanıttıklarını altını çizen Işık, "Sonra bir kıyamettir koptu. Gençlerden büyük bir teveccüh gördük, otomobil meraklılarından büyük bir destek aldık. Kendini bu topraklara ait hisseden insanlarımızdan ciddi destek aldık ama devrim otomobilinde olduğu gibi Türkiye'nin otomobil yapmasını kendi çıkarları için zararlı gören çevrelerden önemli bir dirençle karşılaşmaya başladık. Hemen projeyi değersizleştirmeye başladılar. Bir dünya ülkesine gittiğinizde bir Türk markasını yollarda görmek bizi sevindirip gururlandırmaz mı? Bu birilerini fena halde korkutuyor. Eleştirin varsa söyle, 'şurası eksik, yanlış' de. Devrim otomobiline yaptıkları gibi bu projeyi boğma girişimine müsaade etmeyeceğiz. İnşallah Türkiye kendi otomobilini yapacak ve bir Türk markasıyla bütün dünyaya da satacak" ifadelerini kullandı.


Işık, bu çağda 'her şey yüzde 100 bizim olsun anlayışı"nın geride kaldığına işaret etti.


Yerli otomobilin teknolojinin Türkiye'de geliştirileceğini belirten Işık, "Marka, fikri mülkiyet hakları Türkiye'ye ait ve en az yüzde 85'i yerli üretim olacak" dedi.


Gurur verici gelişmeler


Bakan Işık, Türkiye'nin savunma sanayisinin her geçen gün güçlendiğini vurguladı.

Türkiye'nin, ürettiği silahları dost ve kardeş ülkelere sattığını ve "yüksek teknolojide ben de varım" dediğini belirten Işık, hayata geçirilen projelerin bazı kişilerce itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savundu.

2020'de dünyada uydusunu kendi teknolojisiyle yapan on ülkeden biri olacaklarını aktaran Işık, "Kendi helikopterimizi yaptık, füzemizi yapıyoruz. Bunlar Türkiye için gurur verici gelişmeler değil mi? Eğer bir milli iktidar olmasaydı ne olurdu biliyor musunuz. Bunların tamamını yurt dışından satın alırdık. Ondan sonra domates, biber satarak aradaki farkı ödemeye çalışırdık" diye konuştu.


"Her üretim yenilikçi olacak"


"Türkiye namerde muhtaç olmaktan Allah'a şükürler olsun kurtardık" diyen Işık, şöyle devam etti:


"Yerli üretim bizim için olmazsa olmazdır. Her ne olursa kendi ölçek ekonomimize uygun olanları Türkiye'de üreteceğiz. Biz milletimizle beraber Allah'ın izniyle yolumuza devam edeceğiz. Artık her yaptığımız üretim yenilikçi olacak. Devamlı geliştirmenin ve daha iyiye gitmenin yoluna bakacağız. Ayrıca her ne üretirsek insana ve tabiata saygılı olacağız."

21.10.2015 14:44:11 http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=18417&lng=tr

3 yorum:

  1. Benim derdim yerli otomobilin çakma veya çalıntı tasarım olması değil. Benim derdim bu yerli oto olayının seçim malzemesi olarak kullanılma ihtimali. İnşallah günü kurtarma çabaları değildir bunlar. Bu arada bu çalışmaları haddinden fazla eleştirenlere de hayret etmemek elde değil. En kötü ihtimalle bir otomobil fabrikamız daha olur işçiler ve Türkiye kazanır. O otomobile yerli demezsin yabancı dersin olur biter. Artık Türkiye'nin bir markası olmalı. Geç bile kalındı bence. Bu arada bu yerli otomobili üretmeye talip olan firmalar açıklandı mı? Muhtemel adaylar kimler acaba?

    YanıtlaSil
  2. Dediklerinize katılıyorumAncak, örnek Fiat Egea , Renault Clio olacaksa o kadar masrafa gerek yok. Yerli otomobil var zaten; Örmek DMA.. çok şeyi yerli sadece karoseeri Yerli Toyota Coroılla..Tamamıyla tasarımı yerli olan modelide yakında geliyor..
    Elektrikli otomobilimiz 2013 te Halliç Kongre Kültür merkezi nde tanıtılmıştı..
    http://www.otometre.com/2013/02/tartisilan-elektrikli-arac-lansmanina.html
    http://www.otometre.com/2014/10/dmanin-yeni-otomobili.html
    http://www.otometre.com/2013/02/bir-sarj-ile-280-km-giden-elektrikli.html
    http://www.otometre.com/2015/09/en-guclu-yerli-elektrikliotomobil-dma.html

    YanıtlaSil
  3. DMA ile Tubitak beraber çalışsalar daha mantıklı olur. Kasayı toyota corolla'dan alacaklarına saab 9-3'ün kasasını tasarım olarak değiştirerek çakma eleştirisinden de kurtulurlardı. İnşallah bu proje başarılı olur.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..