Sayfalar

En yeni otomobillerle 2018 Cenevre Otomobil Fuarı başladı

Otomobil firmalarının son dönemlerde en yoğun katılım gösterdiği bir fuar olan
88. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı (Geneva Motor Show ) otomobilseverlere ve sektöre kapılarını açtı.İlk iki gün basına açık olan fuarda; iki yepyeni otomobilmarkası, 110 otomobilin lansmanı, 900 aracın sergilenmesi gerçekleştiriliyor.Fuar 18 Mart'ta kapılarını kapatacak.





Fuarda sergilenecek otomobiller ve markalar arasında; yılın otomobili Volvo XC40, Hyundai i20, Hyundai i10, Hyundai Santa Fe, Volvo  ile Geely'nin yeni markası Polestar, Seat ile Volkswagen'in yeni markası Cupra, Toyota Supra, Toyota Auris, Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio Nring, Alfa Romeo Giulia Veloce TI, Alpine A110 Legende,   Lexus UX,   Aston Martin Vantage, Audi A6, BMW X4,  Citroen Berlingo,  720 beygir.lik Ferrari 488 Pista, Ford Edge, Honda Jazz X-Road ve CR-V Hybrid , Kia Ceed, Kia Optima, Lamborghini Urus, Lamborghini Huracan Performante Spyder, Lancia Stratos, Maserati Touring Superleggera, Mclaren P15 Senna,  Mazda 6,  Mercedes A Klasse,  Mercedes C Klasse, Mercedes AMG G63, Mercedes AMG GT4, Mitsubishi Outlander PHEV, Morgan Aero GT, Pagani Huayra BC Macchiana,  Peugeot 508, Peugeot Rifter, Peugeot Rifter 4×4, Pininfarina HK GT, Porsche 911 GT3 RS,  Rimac HyperCar, Seat Tarraco, Skoda Kodiaq L&K, Ssangyong Musso,  Skoda Fabia, BMW Z4,Bentley Bentayga Mulliner (Hibrit) de bulunuyor...






 Alpine ; Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda
A110 Pure, A110 Premiere Editioni, A110 Legende,  A110 GT4 yarış otomobiliiyle yer alıyor.Alpine, A110 Premiere Edition’ın başarılı lansmanının ardından, spor otomobilinin üç yeni versiyonunu tanıttı. A110 Pure ve A110 Legende ile üretim serisini genişleten Alpine, Signatech tarafından geliştirilen A110 GT4 yarış otomobili ile yarış dünyasında Alpine adına yeni bir sayfa açıyor.






A110 Pure ve A110 Legende versiyonları, üretimi bin 955 adet ile sınırlı olan ve satışa sunulduktan beş gün sonra tamamı satılan A110 Premiere Edition ile aynı teknik özellikleri paylaşıyor. 

A110 Pure ve Légende, Alpine’in zamansız özelliklerine sadık kalan iki versiyon olarak göze çarpıyor: kompakt, hafif ve atak

Her iki versiyon da aynı alüminyum yapıyı paylaşıyor. İkisi de 252 bg güç 1.8 litre motor, 7 ileri çift kavramalı şanzıman ve çift salıncaklı ön ve arka süspansiyona sahip. 

Pure, dağ yollarında hafiflik ve vites hassasiyetinin yaşattığı sürüş keyfini bilen Alpine DNA’sından vazgeçemeyen müşteriler için tasarlandı. Légende ise günlük sürüşün yanı sıra uzun yolda da daha fazla zerafet ve detay sunuyor. 6 yönlü ayarlanabilir hafif Sabelt koltuklar, deri döşeme ve parlak karbonun uyumlu birleşimi standart donanım olarak sunuluyor.

Alpine’in motor sporları ortağı Signatech tarafından geliştirilen yeni yarış otomobili GT4, A110’un dikkat çekici çevikliğine ve yarış pisti performansına sahip en yeni modeli olarak dikkat çekiyor. GT4, A110 Cup ile birlikte A110’un ikinci yarış otomobili versiyonu oluyor. Alpine, A110 Cup’a göre daha yüksek motor gücü ve aerodinamik bastırma kuvvetine sahip olan A110 GT4 ile dünyanın en prestijli otomobil üreticilerine karşı yarış pistlerinde mücadele ediyor.

Az sayıda üretilen A110 GT4 modeli, 2019 sezonu öncesinde seri üretime geçmeden, 2018’in ikinci yarısı boyunca Avrupa’da yarışacak. Tüm A110 GT4 modeller için, Signatech fabrika desteğiyle müşteri ekiplerince kampanya yürütülecek. A110 Cup modeli, A110 yarış otomobilinin kendine özgü özelliği sayesinde, bir aksam kiti aracılığı ile yükseltilerek GT4 özelliklerini kazanabiliyor.

Alpine ürün gamını üç yeni renk tamamlıyor: Parlak Beyaz, Okyanus Mavi ve Şimşek Gri.

Pure ve Legende A110 serisine ekleniyor
A110 Pure, A110 Premiere Edition ile aynı heyecan verici ruh ile tasarlandı. Model aynı zamanda Avrupa yarış pistlerinde, 60 ve 70’lerdeki ralli dönemlerinde sayısız zafere imza atmış olan klasik Alpine modellerini hatırlatıyor. En yalın sürüş deneyiminin yanı sıra A110 Pure, 17 inç jant ve Premiere Edition’da da olan ve her biri sadece 13,1 kg ağırlığındaki tek parça Baselt spor koltuklar gibi ağırlıktan tasarruf edilmesini sağlayan özellikleri ile birlikte sunuluyor. Böylece A110 Pure 1.100 kg’dan hafif bir otomobil olma özelliğini elde ediyor. 

Deri ve mikrofiber iç döşeme ve mat karbon fiber kabin çerçeveleri, modelin sportif tarzını öne çıkarıyor. Sürücünün Normal, Sport ve Yarış modları arasında tercih yapmasını sağlayan Alpine Mod Selektörü, Pure versiyonda standart olarak sunuluyor. Araçta aynı zamanda, iklim kontrollü klima sistemi, uydu navigasyonu, mySPIN cep telefonu bağlantısı, LED farlar ve arka lambalar mevcut. 

Diğer yandan A110 Legende, zarif tasarımlı sofistike bir station wagon tarzına sahip. Altı yönlü ayarlanabilir konforlu koltukları, siyah veya kahverengi ful deri döşemesi ve parlak kaplamalı karbon fiber iç çerçevesi A110 Legende’ın günlük sürüşe yönelik stilini öne çıkarıyor. Ön, arka park sensörleri ve arka görüş kamerası gibi özellikler ise kolay kullanımını gözler önüne seriyor. Dikkat çekici iki renk tonuna sahip ‘Legende’ jantları ile orijinal A110 Berlinette 1600S jant tasarımını andırıyor. Ayrıca iki adet ek 18 inç jant tasarımı da mevcut.

A110 Legende’da aktif spor egzozu ve ısıtmalı koltuk seçenekleri de mevcut. Pure versiyonu gibi Legende da otomatik klima, uydu navigasyonu, mySPIN cep telefonu bağlantısı ve LED lambalar ile sunuluyor.

Alpine, Yeni A110 GT4 ile yarış pistlerine geri dönüyor
Yeni A110 GT4, Signatech tarafından geliştirildi, üretildi ve satışı gerçekleştiriliyor. GT4, Alpine markası için yeni bir gelişim basamağı. Alpine, Yeni A110 GT4 ile dünyanın en prestijli otomobil üreticileri ile rekabet etmek üzere yarış pistlerine geri dönüyor. A110 Cup versiyona göre daha güçlü ve daha fazla aerodinamiğe sahip olan GT4, A110 spor otomobilin en yeni versiyonu olarak öne çıkıyor.

Alpine’in FIA Dünya Dayanıklılık (Endurance) Şampiyonası programını ve Alpine Avrupa Kupası organizasyonunu yürüten ve aynı markanın motor sporları ortağı olan Signatech tarafından geliştirilen, üretilen ve satışa sunulan A110 GT4, A110 esas alınarak tasarlandı ve A110 ile aynı hafif alüminyum şasiye ve çift salıncaklı süspansiyona sahip. 

Klimalı A110 GT4, standart versiyonu ile aynı 1.8 litre turbo şarjlı dört silindirli motora sahip. 
Signatech destekli müşteri ekiplerince sürüşü gerçekleştirilecek olan A110 GT4, 2018 sezonunun ikinci yarısında seçilmiş yarışlarda yer almaya başlayacak. 

Audi Yeni Audi A6’yı Cenevre’de tanıttı
Lüks segmentteki model atılımı sürdüren Audi, Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni nesil Audi A6’yı tanıttı. Audi ayrıca Cenevre’de ilk tümüyle elektrikli modelinin prototipini sergiledi. Lüks otomobillere has bir hacim ve konfor sunan sportif SUV, aynı zamanda daha uzun yolculuklara uygun bir menzile sahip.






Yeni A6, Audi’nin son derece başarılı lüks sedan modelinin sekizinci neslini temsil ediyor. Audi A6; iç mekanı, tümüyle dijital işletim sistemiyle kendi segmentinde çıtayı yukarı taşıyor. Kullanıcıya ses ve titreşimle geribildirim veren MMI dokunmatik işletim sistemi, hızlı ve kolay kullanım sunuyor. Sahip olduğu kapsamlı bağlantı ve sürüş destek çözümleri ise güvenlik ve konforu daha da ileri taşıyor. Otomobilin öne çıkan sürüş destek çözümleri arasında park asistanı ve yıl içerisinde daha da geliştirilecek olan garaj asistanının yanı sıra, otomobilin boylamasına ve yanal hareketini kontrol eden ve otomobilin dar şeritlerde ve kısmen kapatılmış yollarda dahi şeritte kalmasını sağlayan adaptif sürüş asistanı da yer alıyor. Audi A6, yolda bir spor otomobil kadar atik ve bir kompakt kadar çevik ve bunda yeni ve dinamik dört tekerlekten yönlendirme sisteminin payı büyük. Sistem, direkt ve sportif direksiyon kontrolünü üst düzey denge ile bir araya getirirken, sedanın dönüş yarıçapını da yaklaşık 1,1 metre daraltıyor. Yeni süspansiyon konsepti, otomobilin yolun zeminine verdiği tepkileri incelikle yansıtıyor. 
Audi, yeni A6’yı Avrupa’da iki güçlü motor seçeneğiyle piyasaya sürecek: 340 hp güce sahip 3.0 TFSI ve 210 kW 286 hp güç üreten 3.0 TDI. Her iki motorda da rahatlığı ve verimliliği artırmak için kısmi bir hibrit sistem standart özellikler arasında yer alıyor.






Tümüyle elektrikli SUV: Prototip Audi e-tron

Audi e-tron prototipi, markanın ürettiği ilk tümüyle elektrikli modelin bir önizlemesi niteliğinde. Özel olarak geliştirilen bir film malzeme ile kamufle edilen otomobil, yüksek gerilimli tahrik sistemi ile dikkat çekiyor. Otomobilin çarpıcı dış mekanının gerisinde ise, Audi’nin lüks sınıf modellerine eşdeğer bir bagaj hacmine ve beş kişinin rahatça sığabileceği bir iç mekana sahip, sportif yönüyle dikkat çeken, premium bir SUV yatıyor. Elektrikli quattro, uzun menzil ve gelişmiş şarj seçenekleri sayesinde, müşterileri otomobilin performansından ödün vermeyen, tümüyle elektrikli bir sürüş bekliyor. Audi e-tron’un seri üretim versiyonları, azami 150 kW kapasitesine sahip hızlı şarj istasyonlarında şarj edilecek. SUV’nin yolculuğuna devam edecek güce ulaşması için ise 30 dakika şarj olması yeterli.






Yeni Ford Mustang Bullitt’in Avrupa lansmanı Cenevre Otomobil Fuarı’nda gerçekleşiyor. 50 yıl önce vizyona giren “Bullitt” filmiyle aynı adı taşıyan ve filmin 50’inci yılını kutlayan özel versiyon modelin, Avrupa için üretimi Haziran ayında başlayacak.Siyah (Shadow Black) veya klasik Koyu Yeşil (Dark Highland Green) renkleri bulunan Mustang Bullitt, kapasitesi artırılan 5.0 litre V8 motoru ile tahmini 464 PS ve 526 Nm tork güç sunacak.






Yeni devir eşleştirme teknolojisi, Mustang Bullitt’in vites küçültürken pürüzsüz vites değişimi gerçekleştirmesini ve sportif V8 motorunun imzası olan kendine has sesi çıkarmasını sağlıyor. Aracın özellikleri arasında premium 1000 watt B&O PLAY ses sistemi de yer alıyor.
5 Mart 2018 – Warner Bros. yapımı “Bullitt” filmi, sinema tarihinin en epik otomobil kovalama sahnelerinden biriyle unutulmazlar arasında yerini koruyor. Filmin yaklaşık 10 dakika süren ikonik bölümünde başrol oyuncusu Steve McQueen,1968 model bir Mustang GT fastback’in direksiyonunda San Francisco sokaklarında iki kiralık katili kovalıyor. 

Adını taşıdığı efsanevi filmin 50’nci yıldönümünü kutlayan yeni özel versiyon Ford Mustang Bullitt, Cenevre Otomobil Fuarı’nda Avrupa’ya tanıtılıyor. 

Bu yılın başında Detroit’teki Uluslararası Kuzey Amerika Otomobil Fuarı'nda (NAIAS) ilk kez görücüye çıkan yeni Mustang Bullitt, Haziran ayından itibaren Avrupalı müşteriler için üretilmeye başlanacak. 

Mustang Bullitt’e güç veren Ford’un 5.0 litre V8 motoru, Açık Hava Emiş Sistemi, giriş manifoldu, 87mm gaz kelebekleri ve Shelby Mustang GT350’den gelen aktarma organı kontrol modülü kalibrasyonu ile 464 PS ve 526 Nm tork üretiyor. 

Siyah (Shadow Black) veya klasik Koyu Yeşil (Dark Highland Green) dış renk seçenekleriyle sunulan Mustang Bullitt, 19 inç Torq Thrust stili jantlar, kırmızı Brembo™ fren kaliperleri ve arkadaki Bullitt logosu gibi özellikleriyle öne çıkıyor. 

İç mekânda ise Ford’un 12 inç tamamen dijital LCD ekran yer alacak ve Recaro spor koltuklar bulunacak. Koltuk, orta konsol ve gösterge panelinin dikişleri, seçilen dış renkle aynı olacak. Ayrıca her Mustang Bullitt konsolunda, yolcu tarafındaki geleneksel Mustang amblemi yerine ayrı ayrı numaralanmış bir plaka olacak. 

Yeni Ford Mustang Bullitt’in standart olarak sunulacak donanımları arasında vites düşürürken daha pürüzsüz vites değişimi ve 5.0 litrelik V8 motorun kendine has sesini vermesini sağlayan Ford’un yeni devir eşleştirme teknolojisi yer alıyor. 12 adet yüksek performanslı hoparlörden 1000 watt ses çıkışı sunan premium B&O PLAY ses sistemi de standart donanımlar arasında bulunuyor.

Ford Motor Company Grup Başkan Yardımcısı ve Avrupa Orta Doğu ve Afrika Başkanı Steven Armstrong şunları söyledi: “Hiçbir şey, Mustang’in ruhunu ve heyecanını ‘Bullitt’ filminin efsane araç kovalama sahnesi kadar yakalayamadı. Yeni Mustang Bullitt bu yıl satışa sunulduğunda benzer bir etkiyi daha güçlü, devir eşleştirme ve B&O PLAY ses düzeni gibi heyecan verici yeni özelliklerle donatılmış ve tıpkı filmin yıldızı Steve McQueen gibi alçak gönüllü ama havalı bir şekilde yaratacak.” 

Ford, yeni Mustang Bullitt’in Avrupa lansmanı için McQueen ailesinin üçüncü kuşağından Chase ve Madison McQueen ile çalıştı. Steve McQueen’in torunları olan Chase ve Madison, babaları Chad McQueen’in de desteğiyle Cenevre’yi çevreleyen İsviçre Alplerinde kendi araç kovalama sahnesini yaratırken bugün hâlâ filmin meraklılarının favorisi olan ikonik “Bullitt” kovalama sahnesine de saygı duruşunda bulundular. 

Chase McQueen, “Evde büyükbabamızın “Bullitt” filmindeki rolünü hatırlatan anı eşyalarıyla çevriliyiz. Filmi hatırlayamadığım kadar çok kez seyrettik. Bu nedenle, üçüncü nesil Mustang Bullitt’in Avrupa’daki lansmanının parçası olmak çok özel bir deneyim oldu” dedi. 

Madison McQueen de “Babamız Chad, bize araba kullanmayı California’nın sahil şeridindeki yollarda Ford araçlarda öğretti. Dolayısıyla, onunla birlikte ve bu yeni otomobille çalışmak harikaydı. Ford ve Steve McQueen Vakfının, ilk yeni Mustang Bullitt VIN 001 otomobili açık arttırma için bağışlaması ve yardım amacıyla 300,000 dolar elde edilmesi bizi çok mutlu etti” diye konuştu. 

Özel versiyon Mustang BULLITT

Yeni Ford Mustang Bullitt, adını aldığı 1968 yapımı filmde başrol oyuncusu Steve McQueen’in kullandığı efsane Mustang GT fastback modeline saygı duruşunda bulunuyor. 

Üçüncü nesil Mustang Bullitt, daha güçlü motorlar, Torq Thrust stili jantlar, benzersiz tasarım ipuçları ve Dark Highland Green dâhil sınırlı seri dış renk seçenekleriyle sunulan 2001 ve 2008 Bullitt modellerinin ayak izlerini takip ediyor. 

Yeni Mustang Bullitt, Ford’un yeni devir eşleştirme teknolojisine sahip 6 ileri manuel şanzıman ile sunulacak. Sürücü vites küçültürken gazı bir anlığına kesmek için motorun elektronik kontrol sistemini kullanan bu teknoloji, motorun devir hızını seçilen vites ile eşleştirerek kesintisiz vites değişimi sağlıyor. Sistem vites düşürürken V8 motorun imzası olan sesin çıkmasını sağlıyor. 

Standart donanımlar arasında bulunan B&O PLAY premium ses sistemi, 12 adet yüksek performanslı hoparlörden 1000 watt ses gücüyle araç içindeki tüm yolcuların üst düzey ses kalitesini deneyimlemelerini sağlıyor. Çift sesli subwoofer derin, net bas ve yüksek performans sunarken üç yönlü ön kapı hoparlörleri ise sesin kabinin tamamında dengeli dağılmasını sağlıyor. 
Diğer standart donanımlar arasında tüm Mustang’lerde yer alan 12 inç tamamen dijital LCD ekran sunuluyor; ancak, bu özel versiyonda ekranda markanın logosu olan koşan at değil, Bullitt’in görseli beliriyor. Orijinal otomobilin iç tasarımına selam duran vites kolu, tıpkı filmdeki model gibi beyaz top şekilli bir vites topuzu ile tamamlanıyor.

Yeşil dikişli standart koltuklar ve sürücü koltuğunda hafıza işlevinin yanı sıra Mustang Bullitt müşterileri, siyah deri döşemeli Recaro® spor koltukları da seçebiliyor. 

McQueen’in kullandığı otomobile atfedilen diğer özellikler arasında bu özel versiyonda ızgara ve ön pencerelerin çevresindeki ince krom detaylar ve özgün bir siyah ön ızgara da yer alıyor. Aracın içinde ve dışında minimal logo kullanımı dikkat çekiyor; dış tasarımda aracın arka kısmında konumlandırılan Bullitt logosu görülüyor. 

Mustang’in baş tasarımcısı Darrell Behmer, “Yeni Bullitt, benim favori Mustang’im” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Çizgiler, rüzgarlık ve gözü tırmalayan logolaryok. Hiçbir şeyi bağırarak göstermesi gerekmiyor. Kısacası çok havalı.” 

Ford’un sofistike MagneRide ayarlanabilir süspansiyon sistemi, değişen yol koşullarına gerçek zamanlı tepki vermek için amortisörün içinde elektronik olarak uyarılan bir sıvı kullanarak sürüş konforundan ödün vermeden kullanımı optimize ediyor. Standart olarak sunulan aktif valf egzoz sistemi de V8 motorun imzası olan sesi daha da artırıyor. 



Hyundai, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda SUV modelleriyle öne çıktı. Aynı zamanda Le Fil Frouge ismini verdiği konseptle de gelecekteki tasarımları hakkında önemli ipuçları verdi.
Hyundai, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni modelleriyle öne çıktı. Güney Koreli üretici, ağırlıklı olarak KONA Electric, NEXO ve Santa Fe gibi SUV modellerle bu yıl ön planda olsa da, Le Fil Rouge konsept otomobiliyle de tamamen farklı bir segment ve yeni tasarımlar hakkında ipuçları vermiş oldu. 






HDC-01 kodlu yeni konsept, markanın “Sensuous Sportiness - Duygusal Sportiflik” temasıyla geliştirildi. Baştan sona şık bir tasarımla öne çıkan bu konsept, Hyundai modellerine farklı ve eşsiz bir his katarken aynı zamanda sahibiyle daha dokunaklı ve duygusal bir bağ yaratma arzusu da hedeflenen bir diğer unsur oldu. Le Fil Rouge’daki tasarım ve özel çizgiler, sedanlardan SUV’lara kadar gelecekteki birçok Hyundai modelinde kullanılacak. 
Hyundai Tasarım Merkezi Başkan Yardımcısı Luc Donckerwolke, hazırladıkları yeni konsept hakkında; "Le Fil Rouge, Hyundai'nin tasarım DNA'sının ve 1974'te Hyundai Coupe Concept'iyle başlayan marka tarihinin yeniden yorumlanmasıdır. Araçlarımızdaki ayırt edici ve sportif karakter sunma özelliği, 44 yıllık tarihimize dayanıyor. Bu yeni konsept ile birlikte Hyundai tasarımları adına yepyeni bir dönemi başlatıyoruz” dedi.
Sportif ambiyansı, geniş ve katmanlı bir ön bölüm ile sunan Le Fil Rouge’un en seçkin tasarım özelliği, güncel modellere göre daha fazla geliştirilmiş basamaklı ızgarası. Yeni tip basamaklı ızgara, araca parametrik bir duruş katarken aynı zamanda üç boyutlu bir görsellik de sunmuş oluyor.






İç tasarım ise sürücünün ve yolcuların ihtiyaçlarını birbirinden ayırıyor. Ön yolcu koltuğu, daha geniş diz mesafesine sahip. Uzun mesafeli yolculuklarda bile konforu en üst düzeye çıkarırken, sürücü koltuğu konumu da optimize edilmiş ergonomi ile sürüş eğilimini daha da artırmak üzere tasarlanmış. Konfor öğeleri artırılırken, genişlik ve ferahlık hissi ise aracın en önemli yeniliği olarak vurgulanıyor. 
Hyundai’nin fuardaki diğer oyuncuları ise dördüncü nesli tanıtılan Santa Fe, elektrikli versiyonuna kavuşan KONA ve tamamen çevreci özelliklerle donatılan yeni hidrojen yakıt hücreli elektrikli NEXO’ydu. Dünya prömiyerleri yapılan bu yeni araçlar, markanın SUV pazarındaki satışlarını artırmaya yönelik en önemli hamlesi olarak görülüyor. Yeni geliştirilen hibrid ve plug-in hibrid güç aktarma organları ile markaya ekstra bir güç katacak olan Santa Fe, satışa sunulacağı birçok pazarda ses getirecek. 
Ayrıca, 470 km’den fazla menzile sahip KONA Electric ise 204 beygirlik gücüyle elektrikli otomobillere yeni bir bakış açısını simgelemiş oluyor. Özellikle Avrupa pazarında söz sahibi olması beklenen KONA Electric, lifestyle hayat kültürüne önem veren müşterilerin ilgi alanına girmesi hedefleniyor.
Birbirinden çekici yeni modellerin yanı sıra ziyaretçilerine IoT kokpitini de gösteren Hyundai, ses tanıma, Yapay Zeka (AI) ve Sürücü Stres Algılaması gibi birçok yeni teknolojiyi fuar süresince paylaşmaya devam edecek.






Hyundai, sponsoru olduğu 2018 FIFA Dünya Kupası için özel olarak hazırladığı i10, i20, i30 ve Tucson Special Edition Go versiyonlarıyla da Cenevre Otomobil Fuarı’na renk kattı.




LEXUS CENEVRE’DE YENİ YILDIZI  UX MODELİNİ TANITTI

Lexus, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttığı yeniliklerle en çok dikkat çeken markalardan biri oldu. Marka tarihinin ilk kompakt crossover modeli UX’in dünya prömiyerini gerçekleştiren Lexus, bir kez daha segmentinde fark yaratan bir otomobil üretmeyi başardı.






Modern ve sıra dışı bir otomobil arayanlar için mükemmel bir tercih olan UX, lüks yaşam tarzının da bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Crossover segmentine bakış açısını değiştirecek premium UX, çekici tasarımı, üstün işçilik kalitesi, nefes kesen performansı ve ileri teknolojisiyle gerçek Lexus ruhunu bu sınıfa da taşıyor. Dış tasarımı ve iç tasarımı tamamen uyum içerisinde olan UX, sürücü odaklı kokpiti ve geniş iç hacmiyle öne çıkıyor. Kabindeki üstün işçilik kalitesi ise UX’in de her Lexus gibi el yapımı kalitesini sunduğunu kanıtlıyor. Lexus’un UX modeli, 2019’un başından itibaren satışa sunulacak.


Ali Haydar Bozkurt –YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO
Cenevre’de Lexus’un yeni modelleri hakkında açıklama yapan Bozkurt, “Lexus’un dünya prömiyerini gerçekleştirdiği UX modeli marka adına yeni ve büyük bir öneme sahip. Hibrit versiyonunun olması da UX’in daha fazla dikkat çekmesini sağlıyor. Haziran’da Türkiye’de olacak RX L ise, 7 koltukla standart modelden daha uzun ve daha büyük bir yaşam alanına sahip. Cenevre’de tanıtılan otonom teknolojisine sahip LF-1 konsepti ise, fütüristik tarzıyla Lexus’un ne kadar vizyoner bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

Lexus UX’de iki farklı motor seçeneği sunulacak
Birçok teknik yeniliği bir arada sunan UX, aynı zamanda Lexus’un yeni global mimarisi GA-C’nin kullanılacağı ilk model oldu. Lexus, önümüzdeki yıl satışa sunulacak UX modelinde konvansiyonel ve hibrit olmak üzere iki farklı seçenek sunacak. Yeni geliştirilen ve yüksek termal verimliliğe sahip 2.0 litrelik benzinli motor, yeni “direct shift CVT” şanzımanla eşleştiriliyor. Yeni dördüncü jenerasyon hibrit UX ise yakıt ekonomisini artıran daha güçlü bir elektrik motoruna sahip. Lexus’un yeni crossover’ı benzinli UX 200 ve hibrit UX 250h model isimleriyle satışa sunulacak. 178 HP’lik sistem gücüne sahip olan UX hibrit versiyonunda ise, 4x2 ve 4x4 çekiş seçenekleri olacak.





UX’in aerodinamik jantları dünyada bir ilk!
Lexus, en iyi aerodinamik verimliliği almak için tüm detaylara önem verdi. UX’in arka stop lambası grubu ve çamurluk yuvalarındaki kaplamaların yanı sıra aerodinamik tasarıma sahip jantlar da yüksek verimliliğin bir parçası haline geldi. Rüzgar tünelinde geliştirilen UX’in stop lambası grubunda yer alan aerodinamik kanatçıklar, dönüşlerde ve yandan gelen rüzgarlarda aracın dengede kalmasını sağlıyor. UX’in alüminyum jantları ise, dünyanın ilk aerodinamik tasarımıyla hem frenlerin soğuk kalmasını sağlıyor hem de rüzgar direncini azaltıyor. 

7 kişilik SUV Avrupa’da: Lexus RX L
Lexus, Cenevre’de yeni yedi kişilik taşıma kapasitesine sahip RX L modelinin de Avrupa prömiyerini gerçekleştirdi. Büyük ailelerin rahatlıkla kullanabileceği 7 koltuklu RX L, Lexus’un coupe tarzı tasarıma sahip SUV modelini daha geniş iç hacimle birlikte sunuyor. Üç koltuk sırasına sahip RX L, 313 HP’lik hibrit 450h L ve 294 HP’lik V6 benzinli 350 L olmak üzere iki farklı versiyonla satışa sunulacak. Yedi kişilik RX L, Haziran ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak. 


Yeni Lexus RC F SPORT Black Edition
Lexus, Cenevre’de ilk kez gösterdiği modeller arasında RC F SPORT’un yeni Black Edition versiyonu da vardı. Farklı iç ve dış tasarım detaylarına sahip RC F SPORT Black Edition, Japonların geleneksel yazı sanatında kullanılan Sumi mürekkebinin derin ve yoğun siyah gölgelerini çağrıştırıyor. Paslanmaz çelik kapı çıtaları, mat siyah F SPORT alaşımlı jantlar, yeni koyu krom ön panjur ve sis farı çerçevesi öne çıkıyor. Kabinde ise, yeni siyah ahşap kaplamalar, Sumi mürekkebi kullanılan detaylar ve turuncu dikişlerle kontrast yaratılan siyah deri döşeme yer alıyor. Lexus’un kendi kendini şarj edebilen hibrit güç ünitesine sahip RC F SPORT Black Edition, 2.5 litrelik benzinli motor ve güçlü bir elektrik motoruna sahip. Toplamda 223 HP sistem gücü ile, yüksek performansa ve sadece 5.0 lt/100 km tüketim ortalamasına sahip. Lexus, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda F Serisi’nin 10. yılına özel olarak yaptığı RC F’in özel yıldönümü versiyonunu da sergiledi. RC F’in 10. yıl edisyonu, sadece 350 adetle sınırlı olacak.

LF-1 Limitless segmentini yeniden şekillendiriyor
Bundan 20 yıl önce RX 300 ile lüks crossover segmentini oluşturan Lexus, segmentte 50’ye yakın rakip olmasına rağmen sınıfında hala en çok satan lüks crossover modeli sunmaya devam ediyor. Lexus’un 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilediği LF 1 Limitless konsepti ise, yeni nesil Lüks Crossover segmentini ve premium markanın gelecek tasarım dilini simgeliyor. Atletik bir tasarım sergileyen LF-1 Limitless, alçak tavan çizgisi, 22 inç jantları, arkadan itişli şasi yapısıyla, atletikliği ve performansı buluşturan bir tarza sahip. 


Porsche, Cenevre’de Mission E Cross Turismo ve 
911 GT3 RS’in dünya prömiyerlerini gerçekleştirdi
Porsche, Cenevre Otomobil Fuarı’nda Mission E Cross Turismo isimli CUV (crossover) konseptini ilk kez sergiledi. 4,95 metre uzunluğundaki konsept, dört tekerlekten çekiş sistemini besleyen 800 voltluk ve hızlı şarj şebekesine bağlanabilen bir motor altyapısına sahip. Otomobil, endüktif şarjla, bir şarj istasyonunda veya Porsche ev enerji depolama sistemini kullanarak şarj edilebiliyor. Porsche Cenevre’de ayrıca Porsche 911 GT3 RS’i ilk kez gün yüzüne çıkardı. 911 GT3 RS’in, dört litrelik motoru 520 hp güç üretebiliyor.






Mission E Cross Turismo – Porsche’nin elektrikli sporcusu
Otomobilin sunduğu kesintisiz güç düzeyi piyasadaki hiçbir elektrikli otomobille kıyaslanamayacak kadar fazla. İki adet sabit mıknatıslı senkron motorundan (PSM) ürettiği 600 hp (440 kW) üzerindeki güç ile Mission E Cross Turismo sıfırdan 100 km/s hıza 3,5 saniyeden, 200 km/s hıza ise 12 saniyeden kısa bir sürede çıkabiliyor. 
Yola çıkmaya hazır olan Mission E Cross Turismo Porsche’nin 2015 Uluslararası Otomobil Fuarı’nda (IAA) tanıtımını yaptığı Mission E konsepti üzerinden geliştiriliyor. Bu model temel alınarak seri üretime geçirilecek otomobilin prömiyeri önümüzdeki yıl yapılacak.






520 HP gücünde Yeni 911 GT3 RS

911 GT3 RS ile Porsche atmosferik motora sahip şimdiye kadarki en güçlü yolda kullanıma uygun yarış otomobilini piyasaya sürüyor. 520 hp güç, 9.000 d/dk’ya kadar çıkan devir ve dört litrelik altı silindirli bir boxer motordan geliyor. Tüm GT modelinde olduğu gibi GT3 RS de motor sporlarında kullanılan şasi üzerinde oturuyor. Arka akstan yönlendirme özelliği de eklenen şasi sayesinde otomobil manevralarda keskinliğinden ödün vermiyor. Sıfırdan 100 km/s hıza 3,2 saniyede çıkabilen 911 GT3 RS’in azami hızı 312 km/s.



SEAT’ın kendi bünyesinde bağımsız bir marka olarak TANITTIĞI CUPRA, Cenevre’de ilk kez kamuoyunun karşısına çıktı. CUPRA, fuarda dünyanın ilk yüzde 100 elektrikli touring yarış otomobili CUPRA e-Racer ve SUV segmentindeki modeli CUPRA Ateca’yı ilk kez sahneye çıkardı. SEAT, fuarda ayrıca yeni Leon CUPRA R ST ve yeni 1.5 TSI EVO motorla donatılan Leon’u tanıttı. 






2018 Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda CUPRA standının başrol oyuncularından biri CUPRA e-Racer oldu. Dünyanın ilk yüzde 100 elektrikli touring yarış otomobili CUPRA e-Racer, benzinli motora sahip Cup Racer temel alınarak geliştirilmiş, tümüyle elektrikli bir yarış otomobili. Çok daha çevre dostu olmanın yanı sıra CUPRA e-Racer, çok sessiz ve etkileyici bir performansa sahip. Bununla birlikte, elektrikli motoru çok basit bir mimariye sahip olan bu otomobil, daha az bakım gerektiriyor ve uygulamada mevcut enerjinin tümünü harekete dönüştürebildiği için çok daha verimli olmanın avantajını sunuyor. İçten yanmalı motorlarla kıyaslandığında, fren ve yavaşlama esnasında otomobilin kinetik enerjisi geri kazanılıyor. Üstelik elektrikli otomobillerde maksimum performans için motorun belirli bir devire ulaşmasını beklemek gerekmediği ve gaz pedalına basıldığı anda azami torka ulaşıldığı için çok daha iyi bir hızlanma sunuyor.

300 kW (408 HP) sürekli olmak üzere 500 kW (680 HP) güç üreten CUPRA e-Racer, tork yönlendirme özellikli tek vitesi ve arka tekerden çekiş özellikleri ile tam bir motor sporları otomobili. Azami hızı 270 km/s olan CUPRA e-Racer, sıfırdan 100 km/s’ye yalnızca 3,2 saniyede, sıfırdan 200 km/s’ye ise 8,2 saniyede çıkabiliyor. 
CUPRA e-Racer’da ayrıca gösterge paneline entegre edilmiş yeni bir geri görüş teknolojisi bulunuyor. Bu sistemde geleneksel aynalar yerini üç kameraya bırakmış durumda. 

CUPRA Ateca ilk kez kamuoyu karşısında 
Fuarda CUPRA standının bir diğer ilgi çekici modeli ise ilk kez sahneye çıkan CUPRA Ateca oldu. SUV segmentinde yer alan CUPRA Ateca, zarif ve dinamik tasarımı, geniş iç hacmi ve büyük bagaj alanıyla öne çıkıyor.
Yeni CUPRA Ateca’nın 2.0 TSI motoru, 300 HP gücünde. Yapılan iyileştirmelerle daha güçlü bir ses üreten motorda hızlı, yumuşak ve hassas vites geçişleri sağlayan ve daha sportif bir his sunmak üzere tasarlanmış 7 ileri vitesli DSG şanzıman yer alıyor. Yeniden geliştirilen şanzıman; düşük yakıt tüketimi, düşük emisyon değerleri ve üstün performansı bir araya getiriyor. Maksimum hızı 245 km/s olan CUPRA Ateca, sıfırdan 100 km/s hıza yalnızca 5,4 saniyede ulaşabiliyor.

CUPRA Ateca’da ayrıca piyasadaki en güvenli ve gelişmiş entegre yol tutuş sistemlerinden biri olan 4Drive çekiş sistemi bulunuyor. Yol koşulları, otomobilin hızı, her bir tekerleğin dönüş hızı, direksiyon konumu, sürüş tarzı ve sürüş modu gibi çeşitli veriyi gerçek zamanlı olarak analiz eden sistem, gerektiği anda tekerleklere ayrı ayrı ve kademeli bir şekilde güç veriyor. 4Drive sistemi Normal, Spor, Bireysel, Kar, Arazi modlarında ve elbette CUPRA sürüş modunda çalışmak üzere geliştirildi. Sürüş Profilinde CUPRA modu seçildiğinde, motor daha ince bir sesle anında tepki veriyor ve adaptif süspansiyon otomobile daha sportif bir sürüş karakteri kazandırıyor. 

CUPRA Ateca, çarpıcı bir dış görünüme sahip. Önde, üstteki ızgaranın iç kısmında petek tasarımı, ortasında ise yeni CUPRA logosu yer alıyor. Ayrıca özel tasarım tamponların hemen üzerinde yer alan alt ızgarada da CUPRA adı mat alüminyum harflerle yazılmış durumda. Tavan rayları, yan aynalar, cam çerçeveleri, yan çıtalar, tekerlekler, ön ızgara ve difüzörlerde kullanılan parlak siyah, CUPRA Ateca’nın dış görünümüne damgasını vuruyor. Bunların yanı sıra, yere CUPRA adını ve logosunu yansıtan karşılama ışığı gibi ayrıntılar, otomobilin karakterine vurgu yapıyor. Güçlü siyah fren kaliperleri, sportif arka tampon, bagaj kapağındaki bakır CUPRA logosu, arka difüzörlerin iki yanında yer alan toplam dört egzoz çıkışı ve CUPRA logolu, 19 inçlik elmas kesim alaşımlı jantlar, bu dinamik SUV’un sportif karakteri ve zarafetinin altını çizen diğer özellikler arasında. Otomobilin altı renk seçeneği bulunuyor; bunlar Enerji Mavi, Velvet Kırmızı, Gümüş Gri, Rodyum Gri, Siyah ve Nevada Beyaz.

İç mekanda kapı panelleri Alcantara® kaplamalı, kapı eşiğinde ise alüminyum bir levha üzerinde aydınlatmalı CUPRA logosu dikkat çekiyor. Siyah Alcantara® döşeme üzerine bakır rengi dikişli koltukların yan kısımları, karbon fiber görünümüne sahip. Sportif deri direksiyon ve vites topuzu üzerinde de bakır rengi dikişler yer alıyor. Pedallar alüminyum, havalandırma ızgarası kapakları ve orta konsolun rengi ise parlak siyah veya krom kaplı. Direksiyonun, paspasların, ve anahtarın üzerinde CUPRA logosu bulunuyor.

CUPRA Ateca’nın standart donanımı üç temel ilkenin izinden gidiyor: Teknoloji, tasarım ve güvenlik. Bu sebeple otomobilde anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi, kablosuz şarj ünitesi, 360° çevresel görüş kamerası, 8” dokunmatik ekranlı medya sistemi, adaptif süspansiyonlu dinamik şasi kontrolü, dijital gösterge paneli ve park asistanı gibi özelliklerin tümü standart olarak sunuluyor. 






SEAT Leon CUPRA R ST
SEAT standında dikkat çeken modellerden biri de 300 HP gücündeki 2.0 TSI motoru, 4Drive dört tekerlekten çekiş sistemi ve DSG otomatik şanzımanıyla yeni Leon CUPRA R ST.
Leon CUPRA R ST modeli, dış görünüşünü süsleyen bakır rengi logo ve amblemleriyle ayırt ediliyor. Otomobilde kullanılan özel 19 inçlik jantlar da aynı bakır rengini paylaşıyor. Otomobilde, ön tamponun çarpıcı görüntüsüne, yine aynı bakır tonundaki yeni tasarlanmış yatay hava girişleri damgasını vuruyor.

Otomobile binen sürücüyü, üzerinde CUPRA R ST logosu yer alan alüminyum kapı eşik levhaları karşılıyor. Kapıların iç kaplamasında karbon fiber görünümlü kumaş kullanıldı. Marş düğmesine basıldığında, “CUPRA R” adının işlendiği konsol üzerinde bulunan 8 inçlik renkli multimedya ekranında, CUPRA R ST’ye özel bir karşılama mesajı görüntüleniyor. İç mekanda havalandırma sisteminin ızgaralarında, direksiyondaki SEAT logosunda ve Alcantara® kaplamalı spor koltuklarda ve direksiyon üzerindeki dikişlerde bakır rengi ayrıntılar dikkat çekiyor. Otomobilde gösterge paneli olarak SEAT’ın Dijital Kokpit sistemi kullanılıyor.
SEAT Leon CUPRA R ST’nin üretimi Aralık 2018’te başlayacak.

SEAT Leon yeni 1.5 TSI EVO motoruyla

SEAT standındaki önemli otomobillerden biri de, yeni nesil 1.5 TSI EVO 150 HP motorla donatılan Leon. Dört silindirli benzinli motorda 350 barlık common rail direkt yakıt enjeksiyon sistemi ve turboşarjlı geliştirilmiş Aktif Silindir Yönetimi (ACT) özelliği bulunuyor. 1.5 TSI’da en güncel emisyon yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanan yeni Otto Partikül Filtresi Sistemi yer alıyor. Performanstan taviz vermeden daha düşük yakıt tüketimi ve emisyon değerleri yakalayan yeni Leon 1.5 TSI versiyonu, yılın ikinci yarısında piyasaya çıkacak. 


Skoda, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda  “Vision X” adlı hibrit teknolojili konsept, Fabia, Kodiaq L&K, Superb,  Octavia, modellerini sergilerken   yeni scooter konseptini de ziyaretçilerle buluşturdu.
Skoda Vision X doğalgaz, benzin ve elektriği kombine ediyor
Skoda‘nın 2025 Stratejisi’nin önemli parçalarından olan SUV atağının üçüncü adımı olacak Vision X konsepti, Cenevre’de dünya prömiyeriyle tanıtıldı. Skoda tarihinin doğalgaz, benzinli ve elektrikli aracı ilk kez bir arada sunan hibrit aracı olan Vision X dikkatleri üzerine topladı. Bugüne kadar piyasaya sunduğu iki yeni SUV modelinde kullandığı tasarım dilini, bu kez şehirli bir crossover modele aktaran Skoda, keskin çizgiler ve konturlar sayesinde bu yeşil renkli aracın dinamik yönünü de ön plana çıkarıyor.






1.5 litrelik TSI G-TEC dört silindirli turbo içten yanalı motoru kullanan araç, doğalgazla kullanılmak üzere özel olarak tasarlandı. 130 HP güç ve 200 Nm tork üreten Vision X, ayrıca arka aksta bir elektrik motoruna da sahip. Gerektiğinde aktif hale gelen motor hem daha fazla performans hem de zorlu yol koşullarında daha iyi çekiş sağlıyor. Vision X, gerektiğinde önden çekişli, arkadna itişli veya dört çeker sürüşe sahip olabiliyor. 100 km/s hızlanmasını 9.3 saniyede tamamlıyor ve 200 km/s maksimum hıza ulaşıyor.

Siyah renkli tavan, ayırt edici tamponlar, geniş panoramik cam tavan ve 20 inçlik alaşım jantlar da güçlü bir görünüm ortaya koyacak. İç mekanda ise tamamen farklı bir tasarım anlayışı kullanılıyor. Nitekim geniş ve ergonomik gösterge panelinde, bol renkli bir yapı kullanılırken, böylelikle değişik bir etki yaratılıyor. Bilgi ve eğlence sistemlerine ulaşım ise, dokunmatik ekran sayesinde hayli kolay hale getirilmiş. Aracın hibrit sisteminde ise, doğalgazla çalışan 4 silindirli turbo beslemeli benzinli ve elektrikli motorlar yer alıyor. 

Fabia’ya taze kan

Skoda’nın Cenevre’deki diğer bir önemli yeniliği de, gençleştirilmiş Fabia modeli oldu. Geniş çaplı iyileştirmelerle başarı hikayesini yazmaya devam edecek Fabia, Cenevre’de farklılaştırılmış ön ve arka tasarım detaylarının yanı sıra daha rafine hale getirilen iç mekanıyla bunu garanti altına almayı hedefliyor. Ön ve arka farlarda LED teknolojisine yer verilirken, iç mekanda gösterge paneli ve koltuklar da, yenilenme operasyonuyla farklılaştırılmış. 
Canlı ve verimli 1.0 litre benzinli motorların yanı sıra donanımlarına eklenen yeni sürüş yardım teknolojileri de, yenilenen Fabia’nın önemli avantajları arasında yer alacak. 






Daha lüks Kodiaq

Bununla birlikte markanın popüler SUV modeli Kodiaq, daha lüks unsurlarla oluşturulan L&K versiyonuyla Cenevre’de  yerini alıyor. Bu versiyonda 19-inç jantlar, full-LED farlar, özel ön ve arka tamponlar, deri döşemenin yanı sıra bu versiyona özel dekoratif unsurlarla dikkati çekiyor. Bu versiyon, 1.5 lt TSI (150 PS) ve tamamen yeni 2.0 litre TSI (190 PS) benzinli motorlarla donatılacak.
Cenevre’deki standta, ayrıca Suberb modelinin yeni benzinli 2.0 lt (272 PS) motorlu versiyonunun yanında Superb, Kodiaq ve Octavia’da sunulmaya başlanacak dijital gösterge paneli de tanıtılıyor.

Skoda Scooter konsepti beğeni topladı

Skoda, şehir içi ulaşım için özel olarak tasarladığı scooter ile sürdürülebilir yaklaşımını ortaya koydu. Markanın “Simply Clever“ felsefesiyle tasarlanan scooter, kullanıcıların araçlarını park ettikten sonra kalan mesafeyi tamamlaması için tasarlandı. Simply Clever patentli mekanizmasıyla kolayca katlanabiliyor. Böylece Octavia ve Superb modellerinin yedek lastik alanına yer kaplamadan yerleştirilebiliyor. Alüminyum alaşımdan yapılan scooter sadece 5 kg ağırlığında ve 100 kg’ye kadar taşıma kapasitesine sahip. Scooter’ın 2018’in ikinci yarısında Octavia ve Superb için satışa sunulması 



Subaru Corporation, bu yıl 88’incisi düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nda Subaru VIZIV Tourer Concept‘in Dünya Prömiyerini gerçekleştirdi. Subaru’nun 2013 yılında Subaru VIZIVConcept modeliyle başlattığı VIZIV (Vision for Innovation) konsept modelleri, Subaru markasını geleceğe taşıyacak yeni tasarım ve teknolojilerin yönünü ve markanın gelecek vizyonunu temsil ediyor


Cenevre Otomobil Fuarı'nda sergilenen ve markanın gelecek vizyonunu işaret eden Subaru VIZIV Concept serisinin “Sport Tourer” modeli, Simetrik Sürekli Dört Çeker Sistemi ve Boxer Motor’unun yanı sıra Subaru’nun uzun yıllardır geliştirdiği güvenlik, çok yönlülük ve performansa ek olarak gelecek teknolojilerini de bünyesinde barındırıyor. Gelecekte sürüş destek teknolojilerinin daha yaygın olarak kullanılacağını öngören Subaru, yeni nesil “Önleyici Güvenlik Sistemi EyeSight”ı diğer gelişmiş sürüş destek sistemleriyle birleştirerek VIZIV Tourer Concept'e yerleştirdi. Bu yeni teknolojiler sürücünün yorulmadan uzun yol gidebilmesine ve aktif yaşam tarzından maksimum keyif alınmasına yardımcı oluyor. 

Subaru’nun gelecek hedefi, "keyif ve iç huzurunu" temsil eden araçlarını hem tasarım hem de teknik açıdan geliştirmek olacak.

Subaru VIZIV Tourer Concept Teknik Özellikleri
Boyutlar (uzunluk × genişlik × yükseklik): 4,775 × 1,930 × 1,435 mm
Aks mesafesi: 2,730 mm
Lastik ölçüsü: 245/40 R20
Oturma kapasitesi: 4 
Tasarım Özellikleri

Konsept aracın altıgen ızgaradan başlayarak öne eğilimli duruşu ve genişletilmiş çamurlukları, sürüş keyfi ve güvenlik hissini ifade ediyor. Otomobilin arkasında yer alan geniş bagaj alanı VIZIV TOURER’ın fonksiyonelliğini artırıyor. Subaru VIZIV Tourer Concept, kullanışlı özellikleri “sport tourer” tarzı gövdeyle birleştirerek, sürücü ve yolcuların yaşam tarzını daha da zenginleştiren "keyif ve iç huzuru" sunuyor.

Gelişmiş Sürüş Destek Teknolojileri


Subaru, 2020 yılının başında sunulması planlanan gelişmiş sürüş destek teknolojilerini Subaru VIZIV Tourer Concept’te sunuyor. Subaru, Önleyici Güvenlik Sistemi EyeSight teknolojisinin yanı sıra radar, son derece hassas bir GPS ve navigasyon sistemlerini de geliştirerek kazaları ortadan kaldırmayı hedefliyor. 


TOYOTA’NIN EFSANE OTOMOBİLİSUPRA GERİ DÖNÜYOR

Toyota, yenilikleri ve konsept otomobilleriyle 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda en çok konuşulan markaların başında geldi. Cenevre Fuarı’nda yeni jenerasyon Auris’in dünya prömiyerini gerçekleştiren Toyota, aynı zamanda spor otomobil efsanesi “Supra” modelinin yeniden dönüşünü simgeleyen GR Supra Racing konsept aracını da beğenilere sundu. Toyota fuarda yeni Aygo’yu da ziyaretçilerle tanıtırken, geleceğin elektrikli otomobillerinden izler taşıyan Concept-i serisi elektrikli aracı ve sürdürülebilir geleceği temsil eden yakıt hücreli TOYOTA FINE-Comfort Ride konseptini de otomobil tutkunlarıyla buluşturdu.






Yeni Auris: Daha Dinamik Bir Tasarım
Toyota, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda daha dinamik tasarıma ve Toyota’nın yeni altyapısı olan TNGA’yı (Toyota Yeni Global Mimari) ile yapılan üçüncü jenerasyon Auris’in örtüsünü kaldırdı. Yeni tasarımıyla daha akıcı ve daha dinamik tarza sahip olan Yeni Auris aynı zamanda Toyota markasının hibrit modellere artarak verdiği önemin altını bir kez daha çiziyor. 

Hibrit stratejisini genişletmeye devam eden Toyota, yeni jenerasyonda bir benzinli ve iki farklı hibrit motor seçeneği sunacak. 1.2 litre turbo beslemeli benzinli motorun yanı sıra 122 HP güç üreten 1.8 litre ve 180 HP güç üreten yeni 2.0 litrelik hibrit motorlarla otomobil dünyasındaki yerini alacak.

Toyota 2018’de binek otomobillerindeki dizel motor kullanımını azaltacak
Toyota, Cenevre Otomobil Fuarı’nda Avrupa’daki yeni motor stratejisini de açıkladı. Bu strateji kapsamında, 2016 yılında buna benzer bir kararla birlikte Toyota C-HR’ı dizel versiyon olmadan satışa sunan Toyota, yeni nesil Auris’i de sadece benzinli ve elektrikli motorlarla üretecek. Ana modellerin hibrit versiyonlarına yoğun talep gelmesiyle Toyota, kademeli olarak 2018’de binek otomobillerindeki dizel motor kullanımını azaltacak.






Avrupa’da yeni stratejisini başlatan Toyota, müşterilerin taleplerini karşılayacak şekilde Hilux ve Land Cruiser gibi modellerde dizel motor sunmaya devam edecek.

Efsane geri dönüyor: Toyota Supra
Toyota, 2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tüm otomobil tutkunlarını heyecanlandıran GR Supra Racing Concept’in dünya prömiyerini de gerçekleştirdi. Toyota’nın köklü spor otomobili geçmişinin en dikkat çeken modellerinden biri olan Supra’nın geri dönüşünü simgeleyen GR Supra Racing Concept, hem yolda, hem de pistte yüksek performansıyla öne çıkıyor. 

Yenilenen Yüzüyle Aygo sahnede
2018 Cenevre Otomobil Fuarı’nda Toyota’nın bir başka dünya prömiyeri “Yeni Aygo” oldu. 2014 yılından beri Toyota’nın A segmentinde büyük başarı elde eden ve kendine has ‘X’ harfi ön tasarımıyla hemen tanınan Aygo, yeni modelinde de bu tasarımı güçlendirerek korumaya devam etti. Tasarımının yanında dinamik olarak da geliştirilen Aygo, artık revize edilen 998 cc 3 silindirli ödüllü motoru kullanacak. 

Toyota’dan Konsept Şov
Toyota, 2018 Cenevre Fuarı’nda geleceğin otomobillerini simgeleyen konsept araçlar da sergiledi. Elektrikli araç programı çerçevesinde çalışmalarına devam eden Toyota, 2030’da 5.5 milyondan fazla elektrikli motora sahip araç satışı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu plan çerçevesinde yeni konseptler tanıtan Toyota, Cenevre’de üç elektrikli araç ailesinden oluşan ve farklı kullanıcı tipleri için tasarlanan Concept-i Serisi ile TOYOTA FINE-Comfort Ride konseptini sergiledi.







37 yorum:

  1. Auris kullanıcısı olarak yeni Auris'in dış tasarımı mükemmel olmuş. Acaba içi nasıl nasıldır asıl merak ettiğim soru bu!

    YanıtlaSil
  2. Auris'in içini bulamazsınız. Çünkü Toyota bunu gizli tutuyor. Marka tarafından herhangi bir iç paylaşım yok. 2013'te uyguladık inşallah enine göğüsten vazgeçerler

    YanıtlaSil
  3. Yeni Auris i bende beğendim.Sanki son iki Auris modelinin yeni teknolojilerle birleştirilmesinden oluşmuş!

    YanıtlaSil
  4. Tek kelime ile müthiş. CHR'daki gibi 1.2 turbo otomatik seçeneği olursa fiyatta makul olursa Auris tadından yenilmez. Yeni Auris çok dinamik ve sağlam görünüyor

    YanıtlaSil
  5. Auris böyleyse Corolla da buna benzeyecektir. En azından buna yakın birşey olacaktır yeni Corolla. Corolla'nın yeni neslide 2018 Temmuz sonuna doğru tanıtılabilir diye tahmin ediyorum

    YanıtlaSil
  6. O zaman, Corolla daha çekici bir otomobil olacak..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılmaz bey bende Toyota'dan öyle bir değişim bekliyorum. Şu anda piyasada olan güncel Corolla makyajlı kasa. Corolla'nın bir elden geçmesi lazım tasarım, kalite, konfor olarak. Honda'nın Civic'i Renault'un da Megane sedan'da uyguladığı değişimi Toyota'nın da Corolla'ya uyarlaması şart. Toyota'nın Corolla'ya bu değişimi uyarlamasıyla birlikte Corolla'nın fiyatlarıda uçar

      Sil
  7. Yeni Corolla yakın bir arkadaşımdan edindiğim bilgilere göre 2018 Haziran ayında gelebilirmiş. Güncel Corolla'dan eser kalmayacakmış CHR tadında bir sedan gelecekmiş tüketicilerin bütün beklentilerini karşılayan bir sedan olacakmış yeni Corolla. Yeni nesil Corolla TR pazarına sunroof ile birlikte girerse TR pazarında büyük iş yapar. Yeni Corolla 2018 Temmuzda satışa bile sunulabilir, en geç hazirana kadar ortaya çıkar, Toyota Avustralya sözcüsü 2019 Corolla'nın 2018 Temmuzda satışta olacağına dair bilgiler vermiş

    YanıtlaSil
  8. Toyota, şimdilik sır gibi sakladığı Yeni Auris'in iç mekanını Paris Otomobil Fuarında gösterecek,
    Ülkemize muhtemelen 2019'un ilk çeyreğinde gelecek büyük ihtimalle

    YanıtlaSil
  9. Bir önceki Auris bana göre çok güzeldi. Gelecek Auris ise sanki önceki ile güncel modelin teknolojiyle harmanlanmsıyla ortay çıkıyor gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılmaz bey Auris'in en iyi kasası bence 1.nesliydi. Yeni nesli 1.neslin makyajlı kasası gibi olmuş. 2.nesli ise gerçekten çok çirkin duruyordu hem tasarım hemde iç mekan olarak. Yeni Auris'in hem iç mekanını hemde dış tasarımını çok beğendim

      Sil
    2. Yılmaz bey 2011 Toyota Auris Comfort Extra MultiMode sahibiyim. Yeni Auris'in tasarımı güzel ancak yere çok yakın gibi geldi. 2.nesil Auris gerçekten çok çirkin özellikle iç mekanı. 3.nesil Auris'i tasarım olarak çok beğendiğimi söylemeliyim bir Auris sahibi olarak.
      Toyota Toyota olalı ilk kez yakışıklı bir araba yapmış!

      Sil
  10. Aracın yapım kalitesi yalıtımı iyi olabilir ancak vw grubu araçların iç mekan tasarımını beğenipte diğer araçların tasarımlarına şöyle kötü böyle kötü diyenleri anlamıyorum.Zaten vw alan adam iç tasarımından dolayı bayılıpta almıyor, malzeme kalitesi , yalıtımı iyi vs. diye alınıyor.İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır bu olsa gerek.

    Toyata yeni aurisle gayet yeterli güzel bir tasarım yapmış.Tasarım anlamında sıkıntı yok.Diğer alanlarda nasıl onu beklemek lazım.

    YanıtlaSil

  11. Dış tasarım harika olmuş, fakat iç tasarım bir o kadar basit olmuş. Umarım kalitesi iyidir diyelim. Gelsin gorelim bakalım :)

    YanıtlaSil
  12. Dandik polo passat iç mekanını bilip de şuna kötü demeki için cidden kör olmak lazım.Adamlar daha napsın gayet güzel iç mekanı. Her araçta değişiyor zaten vag da o da yok...

    YanıtlaSil
  13. Tasarım fakiri Toyota bu sefer yılan gibi bir hatchback yapmayı başarmış helal olsun. İ30, Ceed, Civic'in 3'ünden de güzel geldi bana dıştan

    YanıtlaSil
  14. Tasarım nefis, akıcı, kaslı. Mülayim Toyota imajını yerle bir etmiş ama isimde neden bir tutarlılık yok anlamıyorum. Bazı ülkelerde corolla hb bazı ülkelerde Auris ismiyle devam ediyorlar, tek bir isim altında toplanıp o imaj üzerinden yürümek lazımdı bence diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
  15. Körlükle alakası yok. Ben 24 yıl toyota ya bindim, bu iç mekanı yakıştırmadım. Bu dış tasarısıma bu iç mekanı yakıştırmadım. Polo dediğiniz aracı sevmem almam ama güncel iç mekanı malesef şundan iyi. Bu ekran tasarımı yüzünden yeni i30u sevemedim şimdi auristen de soğudum. Keşke eskisi değişmeseydi.

    YanıtlaSil

  16. Bu şey değil mi ya? Megane!

    YanıtlaSil

  17. Ön farlarda aşağıya doğru kavisli inen dış çizgi Renault Megane/Talisman'dan araklama gibi dursa da genel olarak tasarım harika. Ama tasarıma bakıp araç alınmasına karşı birisi olarak motor seçenekleri ve iç malzeme durumuna bakılması gerek diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
  18. tasarım yine abartı olmuş . adamlar tasarım özürlü yapacak bir şey yok. honda 1 toyota 2

    güzel tasarımlı arabaları da türkiyeye gelmiyor zaten

    YanıtlaSil
  19. Maşallah üslüp yine harika. Şunun neresinin bir kavisi,çizgisi,eğimi renoya benziyor. At gözlüğüyle baksak bile böyle söylenmez. Yeni Auris'in; Golf, Focus, Megane, Astra, i30, Ceed gibi güçlü ve önemli rakipleri karşısında ne kadar başarılı olabileceğini bizlere zaman gösterecek!

    YanıtlaSil

  20. Bana yandan ve arkadan Astrayı andırıyor gibi geldi. Tasarım şahane olmuş. Fiyat yine uçacak ama :(

    YanıtlaSil
  21. Golf, Focus, Megane, Astra bu sınıfın mihenk taşı olan modeller. Golf, Focus, Megane, Astra yıllardır bu piyasadalar. Auris dediğiniz araç çıkalı ne kadar oldu ki biz diyelim 10 bilemedin en az 15 yıl. Auris olsun, i30 olsun, Ceed olsun bu sınıfta henüz çok yeni araçlar. Auris'in, i30'un, Ceed'in bu piyasada kendini kanıtlayabilmesi için daha önünde 15-20 yıl var. Golf, Focus, Megane, Astra ise kendini fazlasıyla kanıtlamış araçlardır!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence Golf'un ve diğer markaların arkasında VW ve diğer büyük markalar var ama Auris'inde arkasında dünyanın en çok satan otomobili Corolla altyapısı ile Yıllar yılı dünyanın en çok satan Amrikan GM grubunun hegemonyansını kurup dünyanın en çok satan otomobili olmuş Toyota var..

      Sil
    2. Auriste Toyota logosu olması zaten aracın satılmasındaki en büyük etken tıpkı VW Golfte olduğu gibi. Ancak VW Golf, Ford Focus, Opel Astra kaçıncı jenerasyondalar Auris daha kaçıncı jenarasyonda. Bunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Auris iyi arabadır asla kötü arabadır demiyorum ama asla bir Golf, Focus, Astra olduğunu düşünmüyorum. Bunu modellerin tarihçesine bakarakta çok iyi anlayabiliyorsunuz aradaki farkı

      Sil
    3. Volkswagen Golf Tarihçe

      VW Golf I (1974-1983)
      VW Golf II (1983-1991)
      VW Golf III (1991-1997)
      VW Golf IV (1997-2003)
      VW Golf V (2003-2008)
      VW Golf VI (2008-2012)
      VW Golf VIII (2012-günümüz)

      Nesilden nesile GOLF!

      Toyota Auris Tarihçe

      Toyota Auris I (2007-2010)
      Toyota Auris II (2013-2015)
      Toyota Auris III (2018-günümüz)

      Yılmaz bey GOLF'ün yanında Auris daha çocuktur! Bu kadar açık ve net söylüyorum

      Sil
    4. Yılmaz bey Toyota'ya saygım sonsuz. Yaris, Corolla satarak dünyanın en çok satan otomobil markası olmuşsun ama üst sınıflarda yoksun! İyi olan otomobillerinide zaten ülkemize getirmiyorlar

      Sil
    5. Yılmaz bey Golf, Focus, Megane, Astra bu sınıfın gediklisi! Golf bu sınıfta yıllardır standartları belirleyen ve bu sınıfın yaratıcısıdır. Golf aynı zamanda bu sınıfın en başarılı otomobillerinden bir tanesi. Golf'ün başarısı Mercedes, BMW, Audi gibi premium markaların bile dikkatini çekti onlarda bu sınıfta Golf'ü tahtından edebilmek için Mercedes A-Serisi, BMW 1-Serisi, Audi A3 piyasaya sürdü!

      Sil
    6. Yılmaz bey Ben de bir Auris kullanıcısı olarak söylüyorum ve her gördüğüm yerde belirtiyorum GOLF alın. Ha Auris çok mu kötü, kesinlikle değil ama ne zaman yanımdan bir GOLF geçse hala içim gidiyor. Auris yol sesi ve kasisler konusunda çok zayıf iç malzeme kalitesi çok da iyi değil, GOLF Auris'ten çok daha iyi bir otomobil bu su götürmez bir gerçek!

      Sil
    7. Benim Golf 8 den Beklentim oldukça Yüksek. Dolayısıyla tahminim işi ağırdan alıp ortaya Minumum sorunlu Güzel Bir GOLF çıkarmaları yönünde. Zaten Tarihinde ilk defa Makyaj yapılmış olmasının en büyük öngörülerinden biride Golf 8 için Zaman Kazanmak olduğuydu ki bence Başarılı oldular. Benim edindiğim bilgiler doğrultusunda 2019 son çeyrek Haberleri 2020 gibi de Ülkemizde Kendileri olabileceği Yönünde.

      Not: Umarım Pasifik Mavi Renk seçeneği Tekrar Döner :) :'(

      Sil
  22. söyleyelim de Toyota durdursun üretimini o zaman, zaten başka firmalara ne gerek var ki vw varken ?

    heil VW

    YanıtlaSil
  23. golfün auristen daha iyi olduğunu ismi kadar emin olarak söyleyenler acaba golf e veya auris e ne kadar kullandılar.ben auris sahibiyim golfü son derece beğeniyorum yanlız golfünde aurisinde birbirinden üstün tarafları var fanatiklik yapmayalım.toyota dünyanın en büyük firmalarından bunuda göz önünde bulunduralım bence.

    YanıtlaSil
  24. toyotayı bilinçli tüketici tercih eder. toyotayı bilen bilir fazlasının bilmesine gerek te yok zaten

    toyota, çıkarım senle her yola diyenlerin tercihidir.

    toyota, toyota gibi adamların tercihidir.

    toyota bir yaşam biçimidir.

    toyota, cebini ekonomisini düşünenlerin tercihidir.

    toyota, vw opel ford renaulttan ağzı yananların sığınma kapısıdır... ( ben gibi)

    toyota, benim aracım sağlam dayanıklı sorunsuz olsun diyenlerin tercihidir...

    toyota param varsa alman param yoksa japon diyenlerin tercihidir...(almandan kasıt mercedes bmw)

    toyota, etrafına arabam karizma şekil diye hava atanların tercihi değildir.....
    bu yazdıklarıma fanatiklik derseniz.. evet en büyük fanatik benim böyle fanatikliğe can kurban...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toyota demek tecrübe demek teknoloji ve sorunsuzluk demek. Volkswagen vs. herhangi bir marka için boyle laflar duymadım ! Ayrıca Toyotanın bizzat sahibi olduğu Lexus markası var. Land Cruiser var ki Volkswagen'nin uzun yıllar beceremeyeceği başka bir platform

      Sil
  25. Toyota’nın c-hr ile başlayan tasarım anlayışını çok beğeniyorum. C-hr ve rav4 ile auris gerek dıştan gerekse içten çok güzel görünüyor. Üstelik yıllardan beri atmosferik motor tercih eden toyota, c-hr ile başlattığı 1.2 turbo’yu auris’e de eklemiş pek iyi etmiş. Japonların otomotiv sektörüne toyota, honda, nissan, subaru ve mazda ile yeni bir canlılık getireceğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  26. Auris-i30-Ceed henüz bu piyasada çok yeni otomobiller. Bu modeller çıkalı toplasan 15 yıl oldu Golf-Focus-Megane-Astra yıllardır bu piyasada varolan modeller Auris-i30-Ceed'in bu piyasada kendini kanıtlayabilmesi için bir 20 yılı daha var. Auris-i30-Ceed'e göre Golf-Focus-Megane-Astra daha oturaklı ve albenili otomobiller

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..