Sayfalar

Renault Grubu'ndan, 2025'te yüzde 65’in üzerinde elektrikli ve elektrik destekli araç gelecek

 Elektrikli araç stratejisinde tarihi bir ivme yakalayan Renault Grubu, cesur seçimler yapmak, rekabetçi, sürdürülebilir ve popüler elektrikli araçlar sunmak için, teknolojik ve endüstriyel varlıklarının yanı sıra elektrikli ulaşımdaki 10 yıllık deneyiminden yararlanıyor.Renault Grubu, 2025 yılında




yüzde 65’in üzerinde elektrikli ve elektrik destekli araç, 2030’da ise yüzde 90’a varan elektrikli araç ile Avrupa pazarının en çevreci ürün karmasını sunmayı hedefliyor. 


 


    10 yeni elektrikli araçla daha dengeli ve kârlı bir ürün portföyü geliştiren Renault Grubu, ZOE’ye kıyasla yüzde 33 daha düşük maliyetli Renault 5 ve “4ever” gibi 2 önemli ikonik modele hayat veriyor.  2022'de yeni MéganE ile de tamamen elektrikli bir C segmenti modeli ürün gamına ekliyor.


 


    Grup, maliyetlerde yüzde 30 ve boşa harcanan enerjide yüzde 45 oranında azalma ile 20 km ek elektrikli araç sürüş menzili sağlayan kompakt bir elektrikli güç-aktarma sistemi de geliştiriyor.


    Kuzey Fransa’daki kompakt, verimli ve yüksek teknolojiye sahip elektrikli ekosistem olan Renault ElectriCity, grubun Normandiya’daki elektrikli güç-aktarma sistemi tesisi MegaFactory ile birleştiriliyor.


    Grup, 2024 yılından itibaren en ileri teknoloji, uygun maliyetli, düşük karbonlu bataryalar üretmek üzere Douai’de devasa bir fabrika kurmak için Envision AESC ile stratejik ortaklık da kuruyor.



    Fransız start-up Verkor ile 2022 yılına kadar yüksek performanslı ve sürdürülebilir bir batarya geliştirmeye yönelik ortak bir proje üzerinde çalışılıyor.


 Renault eWays ElectroPop adlı küresel etkinlikte konuşan Renault Grubu CEO’su Luca de Meo, “Renault Grubu, elektrikli araç stratejisi ve ‘Made in Europe’ konusunda tarihi bir ivme yaşıyor. Normandiya’daki elektrikli güç-aktarma sistemi MegaFactory ile birlikte Kuzey Fransa’daki kompakt, verimli, yüksek teknolojili elektrikli araç ekosistemimiz Renault ElectriCity’yi kurarak, rekabet gücümüzü kendi evimizde artırıyoruz. ST Micro-electronics, Whylot, LG Chem, Envision AESC, Verkor gibi kendi alanında en iyi oyuncularla eğitimler ve yatırımlar yapacak ve ortaklıklar kuracağız. 10 yeni elektrikli model geliştirecek ve 2030 yılına kadar düşük maliyetli kentsel araçlardan üst düzey sportif araçlara kadar bir milyon adede kadar elektrikli araç üreteceğiz. Verimliliğin yanı sıra, elektrikliye geçiş sürecine Renault dokunuşu ile katkı sağlamak üzere sevilen R5 gibi ikonik tasarımları da güncel tutuyoruz. Böylece elektrikli otomobilleri daha popüler hale getireceğiz” dedi.


 Ürün gamı: Electro-pop otomobiller


Renault Grubu, 2025 yılına kadar 7 tanesi Renault olmak üzere 10 yeni elektrikli aracı pazara sunarak elektrikli araç platformlarından en iyi şekilde yararlanacak. Modern ve elektrikli bir dokunuşa sahip ikonik Renault 5, bataryadan elektrikli güç-aktarma sistemlerine ve montajına kadar Renault ElectriCity tarafından Kuzey Fransa’da yeni CMF-B EV platformu ile üretilecek.


Grup ayrıca şu an için 4ever olarak adlandırılan ve ölümsüz bir klasik olması öngörülen bir başka ikonik yıldıza hayat verecek. Renault Grubu ayrıca tamamen elektrikli C – segmentine de yeni MéganE ile güçlü bir hamle yapacak. Ayrıca Ocak ayında tanıtılan Alpine’in “rüya garajı” 2024’ten itibaren gerçek oluyor.


Renault, 2025 yılında yüzde 65’in üzerinde elektrikli ve elektrik destekli araç ve 2030’da yüzde 90’a varan elektrikli araç ile Avrupa pazarının en çevreci ürün gamını sunmayı hedefliyor.


Elektrikli araçlar için özel platformlar


Grup, elektrikli araç platformları alanındaki 10 yıllık deneyimiyle CMF-EV ve CMF-BEV platformlarını da geliştiriyor.


C ve D segmentine yönelik CMF-EV platformu, gelişmiş bir sürüş keyfi sunuyor. Bu platform, 2025 yılına kadar İttifak düzeyinde 700 bin adedi temsil edecek. CMF-EV, düşük enerji tüketimi ile 580 km’ye kadar WLTP menzili sunuyor. Bu performans, Grubun ve Nissan’ın sürtünme ve ağırlık azaltma ve en ileri termal yönetim teknolojileri üzerinde çalışan mühendislerinin derin bilgisine dayanıyor.


CMF-EV, sürüş tepkilerini daha kıvrak hale getiren, düşük ağırlık merkezi ve ideal ağırlık dağılımı dışında düşük direksiyon oranı ve çok bağlantılı arka süspansiyonuyla benzersiz bir sürüş keyfi sunuyor. Douai’de üretilen yeni MéganE, de CMF-EV platformu üzerinde yükselecek.


CMF-BEV ise Renault Grubunun B segmentinde ulaşılabilir fiyatlı BEV’ler üretmesine olanak tanıyacak. Bu yeni platform, mevcut nesil ZOE’ye kıyasla maliyeti yüzde 33 oranında azaltıyor. Bu, değiştirilebilir batarya modülü, daha düşük maliyetli ve kompakt boyutlu 100 kW’lık güç-aktarma sistemi ve CMF-B platformuna ait elektrikli araç dışı bileşenler ve 2025 yılına kadar yılda 3 milyon araç ile hacim ölçeği ile sağlanıyor. Tasarım, akustik ve sürüş özelliklerinden ödün vermeden WLTP’ye göre 400 km’ye varan menzili ile CMF-BEV ulaşılabilir fiyatlı olacak. 


Fransa’da üretilen rekabetçi elektrikli araçlar


Grup, 9 Haziran 2021’de “Made in France” otomobiller için Renault ElectriCity'yi kurduğunu da açıkladı. Kuzey Fransa’daki bu yeni oluşum, Renault’nun Douai, Maubeuge ve Ruitz’deki üç fabrikasını ve ayrıca güçlü bir tedarikçi ekosistemini bir araya getiriyor. 2024’den itibaren, Douai’deki devasa Envision-AESC fabrikası tarafından uygun maliyetli bataryalar tedarik edilecek. 


Geleneksel içten yanmalı motorlardan elektrikli güç aktarma organlarına başarılı bir geçişle bu yeni endüstriyel ekosistem, 2024’ün sonuna kadar 700 yeni istihdam yaratacak. Renault Grubu, AESC Envision ve Verkor ile birlikte 2030 yılına kadar Fransa’da 4 bin 500 yeni istihdam yaratacak. 


Avrupa’daki elektrikli araçlara özel en büyük üretim üssü olan Renault ElectriCity'yi, Renault Grubu’nun söz konusu fabrikaları 2025 yılına kadar Avrupa’nın en rekabetçi ve verimli elektrikli araç üretim noktası haline getirmesini sağlıyor. Hedef: yılda 400 bin araç üretmek ve üretim maliyetini araç değerinin yaklaşık yüzde 3'üne düşürmek. 


2030 yılına kadar İttifak genelinde bir milyon elektrikli aracı kapsayacak batarya uzmanlığı


Elektrikli araç değer zincirindeki 10 yıllık deneyiminin gücüyle Renault Grubu’nun batarya üretiminde de önemli hamlelere hazırlanıyor. NMC (Nikel, Manganez ve Kobalt) tabanlı üretim yöntemi ve benzersiz bir hücre ayak iziyle üretilen bataryalar tüm BEV platformu araçları kapsayacak. 2030 yılına kadar İttifak genelinde ise tüm modellerde bir milyona kadar elektrikli aracı kapsayacak. Söz konusu içerik seçimi, diğer içerik çözümlerine kıyasla yüzde 20’ye kadar daha fazla menzil, çok daha iyi bir geri dönüşüm performansı ve çok rekabetçi bir kilometre başına maliyet oranı sunuyor.


Renault Grubu ayrıca Fransız start-up Verkor’un yüzde 20’nin üzerinde hissesine sahip olmak için bir mutabakat imzaladı. İki ortak, Renault ürün gamının C ve daha yüksek segmentleri ile Alpine modelleri için uygun, yüksek performanslı bir bataryayı birlikte geliştirmeyi planlıyor. Grup, 10 yıldan kısa bir sürede maliyetlerini paket düzeyinde adım adım yüzde 60 oranında aşağı çekecek. 


Yenilikçi elektrikli güç-aktarma sistemleri


Renault Grubu, elektrikle tahrik edilen senkron motor (EESM) teknolojisine dayanan kendi e-motoruyla tek OEM olarak rekabette bir adım öne geçiyor. Yatırımın çoğunu halihazırda yapmış olan Grup, batarya maliyetini son on yılda yarı yarıya indirmeyi başardı ve önümüzdeki on yılda bu oranı tekrar yakalayacak. Grup, 2024 yılından itibaren EESM’sine kademeli olarak yeni teknolojik gelişmeler entegre edecek. 


Grup ayrıca yenilikçi bir eksenel akılı e-motor için Fransız Start-up Whylot ile bir ortaklık imzaladı. Bu teknoloji ilk olarak, hibrit güç aktarma sistemlerinde uygulanacak. Çözümün; WLTP normuna göre (B/C segmenti binek otomobil için) 2,5 gram CO2 tasarrufu sağlarken maliyetleri yüzde 5 azaltması hedefleniyor. Renault Grubu, 2025’ten itibaren büyük ölçekte eksenel akılı e-motor üreten ilk OEM olacak.


Grup, bu yeni teknolojilerin yanı sıra hepsi bir arada adı altında daha kompakt bir elektrikli güç-aktarma sistemi üzerinde çalışıyor. Bu elektrikli güç-aktarma sistemi; e-motor, redüktör ve güç elektroniğinde uygulanan Tek Kutu Projesinin birleşiminden oluşuyor. Böylece boyutta yüzde 45 küçülme (mevcut nesil Clio yakıt deposunun hacmine eşdeğer), güç aktarma organı maliyetinde yüzde 30 azalma (e-motor maliyetine eşdeğer bir tasarrufu) ve boşa harcanan enerjide yüzde 45 azalma ile WLTP normuna göre 20 km’ye kadar ek elektrikli sürüş menzili sağlayacak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..