Toyota, otomotiv sektörüne sunduğu “devrim niteliğindeki” hibrit teknolojisine sahip otompbil satışında 19,5 milyonu geçti. Son dönemde Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada alınan katı çevreci regülasyonlar ve kullanıcıların doğa dostu yaklaşımları, hibrit otomobil yönelimde etkili oldu. Bu sayede dünyada ilk hibrit otomobili 1997 yılında sunan Toyota, o günden bu yana 150 milyon tonu aşan karbon emisyonunu da önlemiş durumda.
Bunun yanında çevreci yakıt
teknolojilerine ve tasarruflu sürüşe son yıllarda büyük ilgi gösteren Türk
kullanıcılarının da tercihleriyle Türkiye’deki hibrit otomobillerin payı da
toplam pazarda yüzdesi 8’ler seviyesinin üzerine çıktı. Bu oran 2012 yılında
sadece yüzde 0,04 olarak kayıtlara yansımıştı. Türkiye’de ilk hibrit otomobili 2009 yılında sunan Toyota, bugüne kadar 56 bin 694 adetlik hibrit araç satışı gerçekleştirdi. Toyota,
Türkiye toplam hibrit otomobil satışlarında da yüzde 40’lık pay ile pazarda
açık ara önde bulunuyor. Markanın Türkiye pazarındaki toplam araç satışlarında
hibritlerin oranı da yüzde 45’e yaklaşmış durumda.
Green Deal (Yeşil Mutabakat)
kapsamı çerçevesinde otomotiv üreticileri bu teknolojileri geliştirme yolunda
yeni yeni adımlar atarken Toyota, “2050 Çevre Hedefi” ile konuya verdiği önemi
bir kez daha gözler önüne seriyor. Çevreyi koruma konusunda sadece egzozdan
çıkan emisyonlara odaklanmamak gerektiğinin altını çizen Toyota; aracın
üretiminden kullanımına ve aracın geri dönüştürülmesine kadar olan süreçte
oluşan karbon ayak izine de bakılması gerektiğini savunuyor. Marka ayrıca; üretiminde
sıfır CO2, doğal kaynakların kullanımının azaltılması, ağaçlandırma
faaliyetleri, geri dönüştürülmüş su kullanımı, atıkların en aza indirilmesi
gibi çalışmalar için de büyük kaynak ayırıyor.
Karbon salımı azaltmak için
demiryolu taşımacılığı
Toyota emisyonları azaltmak adına Avrupa’da Fransa’daki Valenciennes Araç Lojistik
merkezi ve İngiltere’deki Toton arasında, yeni ürettiği otomobilleri çapraz kanallı
demiryolu ile taşımaya başladı. Bu lojistik adımın, Pan-Avrupa planının ilk
parçası olarak öne çıkması ve önümüzdeki dönemde lojistik operasyonların karbon
salımlarını azaltma hedefi doğrultusunda demiryolu taşımacılığında büyük bir
pay sahibi olması bekleniyor. Toyota, ilk
olarak yılda 270 tren seferiyle 70 bin civarında aracın lojistiğini
gerçekleştirecek. Bu yeni uluslararası lojistik trafiğinin Toyota Avrupa’nın
toplam lojistik ağında CO2 emisyonunun yüzde 10 ve teslimat
sürelerinin yaklaşık yüzde 50 azaltılmasını bekliyor.
Toyota’nın,
Avrupa’da kadar Karbon Nötr olma hedefinin bir parçası olarak Toyota 2025’e
kadar Avrupa’da ana lojistik rotalarının bazılarını demir yoluna dönüştürecek.
Toyota Avrupa’daki Demiryolu projesinin ikinci fazına ise Nisan 2022’de
başlayacak. Bu faz tamamlandığında yılda nakliye kamyonu hesabıyla 7 milyon
kilometrelik tasarruf elde edileceği tahmin ediliyor. Bu sayede hem yol
kullanımı hem de emisyon oranları azaltılacak.
50 yıllık hibrit deneyimini, elektrikli
otomobillere taşıyacak
Toyota, hibritlerle başladığı
elektrifikasyon sürecine de ciddi kaynak ayırıyor. Elektrikli araçlarda daha
fazla ihtiyaç duyulacak bataryaları geliştirmek için 2030 yılına kadar yaklaşık
13.6 milyar dolar yatırım gerçekleştirecek olan Toyota, AB’de 2035’ten itibaren
yeni araçların sıfır emisyonlu olmasını hedefliyor. Bu amaçla; Toyota hibritler,
kablo ile de şarj edilebilen hibritler, hidrojen yakıt hücreliler ve elektrikli
araçlar olmak üzere hepsinin birer rolü olduğu vizyonuyla hareket etmeye devam ediyor.
Böylelikle Toyota, 2030 yılına kadar binek ve ticari segmentinde 30 elektrikli
araçtan oluşan bir ürün gamı oluşturacak.
Toyota aynı zamanda elektrikli
ürün gamını life style ürünleriyle de genişletecek. Bunlar içerisinde
elektrikli spor otomobiller, arazi araçları, pick-up modeller ve ticari araçlar
yer alacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..