Sayfalar

Opel’in köpekbalığı geleneği, yeni Astra ile devam ediyor

Opel, uzun zamandır modellerine gizlediği köpekbalığı detayını yeni Astra’da da sürdürüyor. Opel’in yepyeni teknolojilerle buluşan ve yeni yüzüne kavuşan hatchback’i Astra, tam iki adet köpekbalığını bünyesinde barındırıyor. 2004 yılında küçük bir çocuğun parlak fikri olarak başlayan bu gelenek, Opel tasarımcılarının en küçük ayrıntıya dahi ne kadar önem verdiğinin bir kanıtı. 



Sahip olduğu üstün Alman teknolojisini en çağdaş tasarımlarla buluşturan Opel, ayrıntılara verdiği önemi yeni Astra modelinde de marka tutkunlarının karşısına çıkarıyor. Gerçek Opel tutkunları için standart donanım olarak sunulan sayısız ileri teknolojinin yanı sıra otomobilde gizlenen bir deniz canlısı da oldukça büyük önem arz ediyor: Köpekbalığı. Okyanus besin zincirinin tepesinde yer alan canlının minyatür avatarları, yeni Astra örneğinde olduğu gibi yıllardır Opel sürücülerini ve yolcularını keyiflendiriyor.






Köpekbalıklarını aramak, aracı sürmek kadar eğlenceli

Ödüllü Mokka-e ve Corsa-e dahil olmak üzere çoğu Opel modelinin iç mekânına mutlaka bir köpekbalığı figürü gizleniyor. Altıncı nesliyle çok yakında yollara çıkmaya hazırlanan yeni Astra da yine bu figüre ev sahipliği yapıyor. “Yeni Opel Astra’da gizlenen küçük köpekbalıkları, tasarımcılarımızın en küçük ayrıntıya göstermiş olduğu özeni ortaya koyuyor.” şeklinde konuşan Tasarım Müdürü Karim Giordimaina ayrıca “Opel'in köpekbalıkları bir kült haline geldi ve müşterilerimiz bu tutkuyu hissedebiliyor. Bu da Opel markasının ne kadar müşteri odaklı bir marka olduğunu gösteriyor” açıklamasında bulundu.



Fikirden geleneğe: Opel köpekbalıklarının hikayesi 2004 yılında başladı

Peki, minyatür köpekbalıkları Opel otomobillerinde nasıl saklanıyor? 2004 yılında bir pazar öğleden sonra, tasarımcı Dietmar Finger evde yeni Corsa için eskiz üzerinde çalışıyordu. Kapalı yolcu kapısı tarafından perdelenen ve çoğu zaman görünmez olan torpido gözü için sıradan bir panel tasarlıyordu. Ancak torpido gözü açıldığında, bu panelin stabil olması gerekiyordu. Bu stabiliteyi ise plastik yüzeydeki kaburga şeklindeki oluklar sağlıyordu. Kaburga şeklindeki olukları tasarlarken oğlu taslağa bakıp şöyle dedi: “Neden sadece bir köpekbalığı çizmiyorsun?” Tasarımcı, “Neden olmasın?” diye düşündü ve kaburgalara karakteristik bir şekil verdi.



O zamanki Corsa Baş Tasarımcısı Niels Loeb, fikri çok beğendi. Torpido gözündeki köpekbalığı, seri üretime geçti. Böylece “Opel Köpekbalığı Hikayesi” başladı. Bunu kompakt van Zafira örneği takip etti. O yıllarda iç tasarımdan sorumlu Karim Giordimaina, kompakt vanın kokpitinde üç köpekbalığı gizlemişti. Bu örnekleri yenileri izledi. Opel Adam örneğini Astra takip etti. Sonra da Crossland ve Grandland gibi SUV modeller olmak üzere daha birçok model bu geleneği devam ettirdi.


Köpekbalığı araç pazara sürülene kadar gizli kalıyor

Takip eden süreçte her iç tasarımcı yeni bir Opel modelinin içine bir veya iki köpekbalığı gizledi. Köpekbalığının tam konumu, üst düzey tasarım yönetiminden bile her zaman gizlendi. Bu nedenle köpekbalığı araç pazara sürülene kadar gizli kalıyor. Bu da hem şirket içinde hem de dışında köpekbalığı sevenler için bir gizem, ilginç bir arayış anlamına geliyor. Köpekbalığı geleneği, gelecekteki Opel modellerinde de yer alacak ancak tam olarak nerede saklandıkları her zaman bir gizem olmaya devam edecek. 

2 yorum:

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..