E 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotif ve yangın söndürme - kurtarma vagonuyla ilgili olarak Ulaştırma Bakanı; TÜRASAŞ’ın Eskişehir Fabrikası nı ziyaret etti. Bakan KARAİSMAİLOĞLU;“2023 yılında millî hızlı trenin prototipinin tamamlanmasını ardından metro, tramvay tasarım ve üretimi de dâhil, ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm raylı sistem araçları ve kritik alt bileşenlerinin tasarlanarak üretildiği bir TÜRASAŞ hedefliyoruz.
TÜRASAŞ’ ın Bölge Müdürlüklerindeki fabrikalarda, yıllık 80/150 araçlık alüminyum tren seti, 75 yolcu vagonu, 45 lokomotif ve 1200 vagon üretim kapasitesi bulunuyor.
Bakan KARAİSMAİLOĞLU; “TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin ihtiyacı olan ve bugün teslimatı gerçekleşen ‘Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonu’nuyla hizmet kalitemizi daha da yukarılara taşıyoruz. Bugün teslimi gerçekleştirilen Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonumuz, yerli ve millî imkânlarla üretildiğini özellikle hatırlatmak istiyorum. Vagonumuzla, demiryollarındaki petrol ve türevlerinin taşınması esnasında yaşanabilecek kazalarda, muhtemel raydan çıkma, yangın, sızıntı ve patlama gibi olaylardaki olası kayıp ve zararları en aza indirmeyi hedefliyoruz." dedi
YERLİ, MİLLİ YANGIN SÖNDÜRME VE KURTARMA VAGONU RAYLARDA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yerli ve milli imkanlarla üretilen Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonu’nu 6 itfaiye aracının kapasitesine sahip olduğuna dikkati çekti ve “Sadece demiryollarında değil, karayolu ile ulaşamadığımız ve demiryolu hattının geçtiği yerlerdeki orman yangınlarına da müdahale edebileceğiz. Bir yandan yangına müdahale edilirken, aynı zamanda sahip olduğu kurtarma ekipmanlarıyla, kazaya konu vagon içinde bulunan yük, yolcu ve personel de emniyete alınacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TÜRASAŞ Eskişehir Fabrikası’nda üretilen Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonu’nun teslim törenine katıldı. Demiryolu araçları imalatında yerlilik ve millilik oranını artırmak için var güçle çalıştıklarını kaydeden Karaismailoğlu, raylı sistem araçlarının kritik bileşenlerini milli imkanlarla tasarlayıp üretmenin en önemli öncelikleri olduğunu söyledi. Karaismailoğlu, “Bu kapsamda; raylı sistem araçlarındaki kritik bileşenlerin tasarlanması ve üretilmesini, 2022 yılında milli elektrikli tren ve lokomotifin seri üretimine başlanmasını, 2023 yılında milli hızlı trenin prototipinin tamamlanmasını ardından metro, tramvay tasarım ve üretimi de dahil, ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm raylı sistem araçları ve kritik alt bileşenlerinin tasarlanarak üretildiği bir TÜRASAŞ hedefliyoruz” dedi.
ELEKTRİKLİ LOKOMOTİF ÜRETİMİNDE DIŞA BAĞIMLILIĞA SON VERECEĞİZ
TÜRASAŞ’ın Eskişehir fabrikasındaki çalışmalar hakkında bilgiler de aldıklarını dile getiren Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Diğer çalışmalarla birlikte, E-5000 Anahat Lokomotif Montaj çalışmalarını yerinde inceledik. TÜRASAŞ’ın bölge müdürlüklerindeki fabrikalarda, yıllık 80 araç, 45 lokomotif, 150 kent içi raylı sistem aracı, 75 dizel lokomotif ve 1200 vagon üretim kapasitesi bulunuyor. Fabrikalarımızda araç üretimi ile birlikte aynı zamanda; yük vagonu, lokomotif, dizel tren seti ve yolcu vagonlarının bakım ve onarımları da yapılıyor. Ziyaretimizde inceleme imkanı bulunduğumuz E 5000 Milli Elektrikle Anahat Lokomotif projemizle lokomotif üretiminde katma değeri yüksek bileşenlerin yerli tasarımı ile elektrikli lokomotif üretiminde dışa bağımlılığa son vereceğiz. Milli Elektrikli Lokomotifimizin gövde tasarım çalışmalarını tamamladık. İmalatına da başladık. Projenin alt sistemlerinin tip testleri, sertifikasyon çalışmaları, proje planına uygun olarak sürüyor. 2023, 2024 yıllarında, 20 adet E5000 Anahat Lokomotifi TCDD Taşımacılık şirketimize teslim edeceğiz. TÜRASAŞ’ın yürüttüğü bir diğer proje de yeni nesil 8 silindirli 1200 dizel motor üretimi. Ülkemizde bu özelliklerde ilk yerli motorumuz sektörümüzün de ülkemizin de gücüne güç katacak. Bu motorları kendimiz üretecek, başka ülkelerden satın almak zorunda kalmayacağız. Milli ekonomimize kıymetli katkılar sunacak motorun montajı devam ediyor.”
MİLLİ ELEKTRİKLİ TREN SETİ PROJESİNİN SERTİFİKASYON SÜREÇLERİ BAŞLADI
TÜRASAŞ fabrikalarında yürütülen bir diğer projenin de Milli Elektrikli Tren Seti Araç Prototipi ve Seri Üretimi olduğuna dikkat çeken Karaismailoğlu, “Proje kapsamında saatte 160 kilometre hızında Milli Elektrikli Tren Seti Üretiminde 5 araç konfigürasyonlu ilk aracın üretimini tamamladık. Statik ve dinamik testleri de biten projenin sertifikasyon süreçleri devam ediyor. Bu yıl içinde 3 tren seti ile birlikte, 2023 ve 2024 yılları içinde 19 tren setini raylarda göreceğiz. TÜRASAŞ’taki çalışmalarımız kuşkusuz bunlardan ibaret değil. Saatte 225 kilometre hızında Elektrikli Tren Seti Tasarım Projemiz de tüm hızıyla sürüyor. Tasarım çalışmalarımız bu yıl tamamlanacak. TÜRASAŞ fabrikalarında uzun hat tren ekipmanlarının yanı sıra banliyö elektrikli tren setleri üzerinde de çalışmalar devam ediyor. Milli Banliyö Elektrikli Tren Seti Projemize de 2021 yılında başladık. Her bir dizimiz, 4 araçlı ve 1000 yolcu kapasiteli tasarlandı. Bu setlerimizi ilk olarak Gaziray Projemizde kullanacağız. Gaziray için her bir dizi 4 araçlı olacak şekilde 8 tren seti olarak üretilecek” diye konuştu.
“Ulaştırma ve altyapı alanında ne söz verdiysek yerine getirdik” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, demiryollarındaki çalışmaların yanı sıra, bazıları asrı aşan geçmişe sahip, tüm dünyada ses getiren projeleri bir bir inşa ettiklerini anlattı. Böylece Türkiye’nin, sahip olduğu konum ve konjonktürün sağladığı avantajla, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek için gerekli rekabetçi gücü elde ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, “Asya ve Avrupa arasında ticaret yollarından Orta Koridor’da küresel bir lojistik süper güç olma iddiasına bu yatırımlarımız sayesinde sahip olduk. Bu gücümüzü, bu iddiamızı hükümetlerimiz döneminde başarıyla bitirdiğimiz ve hizmete aldığımız Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İstanbul-İzmir, Kuzey Marmara ve Ankara-Niğde Otoyolları ve Ankara-Eskişehir-İstanbul hızlı tren Hatları gibi mega projeleri sayesinde elde ettik” değerlendirmesinde bulundu.
YANGIN SÖNDÜRME VE KURTARMA VAGONU YERLİ VE MİLLİ İMKANLARLA ÜRETİLDİ
TCDD Taşımacılık AŞ’nin ihtiyacı olan ve teslimatı gerçekleşen Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonu’nuyla hizmet kalitesini daha da yukarılara taşıdıklarını belirten Karaismailoğlu, Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonu’nun yerli ve milli imkanlarla üretildiğine işaret etti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Vagonumuzla, demiryollarındaki petrol ve türevlerinin taşınması esnasında yaşanabilecek kazalarda, muhtemel raydan çıkma, yangın, sızıntı ve patlama gibi olaylardaki olası kayıp ve zararları en aza indirmeyi hedefliyoruz. Bu açıdan demiryolu tünellerinde meydana gelebilecek kazalara da müdahale imkanımız da artacak. Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonlarımızla sadece demiryollarında değil, karayolu ile ulaşamadığımız ve demiryolu hattının geçtiği yerlerdeki orman yangınlarına da müdahale edebileceğiz. Bir yandan yangına müdahale edilirken, aynı zamanda sahip olduğu kurtarma ekipmanlarıyla, kazaya konu vagon içinde bulunan yük, yolcu ve personel de emniyete alınacak.
Yangın Söndürme ve Kurtarma Vagonumuz, 72 tonluk su ve köpük karışımı ile ortalama 6 adet itfaiye aracının toplam kapasitesine sahip. Bu vagonumuz üzerindeki uzaktan kumandalı monitörlerle, bulunduğu noktadan 100 metre ileriye su püskürtebiliyor. Ayrıca, kendi enerjisini üretebiliyor. Gece-gündüz tüm operasyonlarda görev alabilecek” şeklinde konuştu.
Demiryollarının, Türkiye’nin ulaşım tarihinde sadece bir ulaşım sistemi olmasının ötesinde anlamları olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, “Demiryolları, bu topraklardaki ulaşım ağın da ekonomik, sosyal, tarihsel ve kültürel öneme sahip stratejik bir parçası. Cumhuriyet’in ilk yıllarından sonra 2003 yılına kadar ihmal edilen demiryollarını, hükümetlerimiz döneminde yeniden ayağa kaldırdık. Ülkemizin ulaştırma ve iletişim alanındaki imarı için harcadığımız toplam 1 trilyon 670 milyar liranın 382 milyar lirasını demiryolları yatırımları için ayırdık. Demiryolları yatırımlarımızla ülkemizde 1,7 milyonluk istihdam etkisi oluşturduk. Pandeminin ardından, yük taşımalarımızı yüzde 10, uluslararası taşımacılık potansiyelimizi de yüzde 24 artırdık. 2022’de en az yüzde 6 artış hedefliyoruz. Yurt genelinde; 4 bin 407 kilometresi hızlı tren, 314 kilometresi de konvansiyonel hat olmak üzere, toplam 4 bin 721 kilometrelik hatta yapım çalışmalarımız yoğun şekilde sürüyor. Ülke genelinde, 26 olarak planladığımız lojistik merkezimizden 13 tanesini hizmete açtık. Ar-Ge çalışmalarımızın devam ettiği yerli ve milli demiryolu sanayimizi günden güne geliştiriyoruz. Demiryollarının yük taşıma oranını 2023’de yüzde 5’e çıkarmayı planlarken, 2035’de yüzde 20, 2053’te de yüzde 22 olmasını öngörüyoruz. Demiryollarımızdaki yolcu taşıma oranlarını da yüzde 6’nın üzerine çıkaracağız. Demiryolu ağ uzunluğumuzun da 2035’de 23 bin 630 kilometre, 2053’de de 28 bin 600 kilometre olması için çalışıyoruz. Dünyanın yeni enerji trendlerine uygun olarak demiryollarının toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacağız. Demiryollarının büyük ailesi ile tam 165 yıldır, ülkemizin yükünü taşımaktayız. Hükümetlerimiz dönemindeki tüm yatırımlarımızla birlikte demiryolu hatlarıyla birlikte motor, lokomotif, vagon üretiminde de yerli ve millilik oranlarını artırıyoruz. Dışa bağımlılığı azaltıyor, milli ekonomimizi, milli bağımsızlığımızı daha da güçlü ve sağlam kılıyoruz. Demir ağlarla örmeye devam ettiğimiz ülkemizde, kara tren ağıtları değil, yüksek hızlı hatlardaki tasarım ve modernliği ile takdir toplayan trenlerimizin coşkusu yaşanacak” ifadelerini kullandı.
Kaynak; https://www.turasas.gov.tr/
https://www.uab.gov.tr/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..