Ekim, Kasım aylarından bir Boğaz manzarası. İstanbul başlı başına bir televizyon kanalı hatta platformu gibi, her alana, her yaşa, herkese hitap ediyor. Haliyle olumlu olduğu kadar olumsuz tarafları (kalabalık, trafik..) da var. Örneğin gezmek isterseniz birçok seçenek var. Seçeneklerden biri de Eyüp İskelesi'nden binip Üsküdar veya Kadıköy'e vapurla yolculuk yapmak ya da tam tersi.
Bir kıtadan başka bir kıtaya, iki farklı yarımadadan diğerine yolculuk sırasında kentin farklı yanlarını, eserlerini de görüyorsunuz. Bunu gerçekleştirirken çayınızı - kahvenizi de yudumlayabilirsiniz.
Hava kapalı da olsa, açık da veya gece- gündüz ya da sıcak da olsa soğuk da olsa İstanbul bir kitap gibi..
Haydarpaşa - Harem bölgesinde gemileri ve onların getirdikleri, götürecekleri şeyleri de görüyorsunuz. FCA / PSA -Stellantis Grubu yeni otomobil ve hafif ticari araçları gemiden inmiş beklerken, Bursa'da fabrikası bulunan Karsan (tahminim) imzalı otobüsler de yurtdışına çıkmak için bir arada duruyorlar.
Karaköy- Salıpazarı- Galataport yönünde üç büyük turist gemisi dikkat çekiyor..
Haliyle sahil kenarlarında, iskele ve limanlarda; eskili - yenili, küçüklü - büyüklü gemiler de görüş alanınıza giriyor.
Berlingo, C4, C4 X, C5, C5 X, Space Tourer, Jumpy ve Jumper'li Citroen,
Ünlü Şair Orhan Veli Kanık; "Dün sana tepeden baktım ey aziz İstanbul.. " demişti. İstanbul'a tepeden de , denizden de farklı yerlerden de bakabilirsiniz, tercih size kalmış..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir..